Kitap Tanıtımı |
XII. yüzyılın ikinci yarısında steplerde yetim büyümüş bir çocuk, klanından dışlanacak, hayatı boyunca göçebe bir şekilde yaşayacak, Moğolistanı birleştirecek ve cihanı fethetmek için çabalayacaktı. Cengiz Hanın ardılları ve sonrasında gelen binlerce atlı göçer savaşçı tüm zamanların en geniş imparatorluğunu kurmayı nasıl başarabilmişti? Moğol İmparatorluğu, gücünün doruğundayken, Orta Asyayı, güney Sibiryayı, Çini, Güneydoğu Asyayı, İran, Irak ve Suriyeyi, Orta Avrupanın ve Rusyanın tüm steplerini kaplıyordu. Bu kadar küçük bir halk nasıl olmuştu da böylesi büyük fetihler yapmıştı? Fiziken güçlü ve disiplinli olmalarına, ata binmelerindeki benzersizliğe, hanlarının dehasına ve ordusunun gerçekleştirdiği propoganda ve teröre karşın, Moğollar, halkları bir arada tutmayı, yoğun bir diplomasi faaliyeti gerçekleştirmeyi, düzeni ve barışı tesis etmeyi, etkili bir yönetim ortaya koymayı ve çarpıcı bir dini hoşgörü göstermeyi bilmişlerdi. Jean-Paul Roux bizi, Avrupalı seyyahların büyülenerek döndüğü Moğol İmparatorluğunun en şatafatlı döneminde bir yolculuğa çıkarıyor.
Büyük Moğol hanlarının resimleri, savaş sahneleri, diplomatik yazışmalar, haritalar, mimari yapılar, sanat eserleri... Cengiz Handan Yuanlara, İlhanlılardan Altınorda devletine, Doğuyu ve Batıyı titreten Moğolların altın çağını yeniden yaşatmak için 130 belge. |