Kitap Tanıtımı |
17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Türkiye de "paralel paranoya" üzerinden "cadı avı" ile tanıştı. Türkiye demokrasisi hızla geriye götürülürken, hukuk askıya alındı. Özgür toplumun yerini "parti ve muhaberat devleti" almaya başladı...
Cadı avı, Ortaçağ Avrupası'nda delilsiz, kumpas sonucu suçlananların linç edildikleri insan avına verilen isim. Cadı avının en acı örneklerinden birisi 1950'lerde Amerika'da yaşandı. Cumhuriyetçi Senatör R. Mc Carthy'nin başlattığı "komünist avı", yüz binlerce bürokrat, akademisyen ve sanatçının fişlenmesine, tasfiye edilmesine ve yargılanmasına neden oldu.
İnanılmaz hakaretler, iftira ve kumpaslar...
Paralel paranoya nasıl başladı?
Fişlemeler, tasfiyeler ve "cadı avı"...
Türk okullarını kapattırmak için neden girişimlerde bulundular?
Algı operasyonları ve gizlenen gerçekler...
Türkiye "muhaberat" devleti mi oluyor?
Fethullah Gülen'den, Gül ve Erdoğan'a mektuplar...
Cemaat'i bölme ve yok etme planı mı yapıldı?
"Sivil" 28 Şubat ve aydınların sessizliği...
Tüm cemaatler tasfiye için mi fişleniyor?
Erhan Başyurt, masum insanların kumpaslarla algı operasyonlarına nasıl kurban edildiğini ortaya koymakla kalmıyor, tarihsel sürecini göz önüne sererken, çözüme ve yeniden ileri demokrasiye dönüş için cesur önerilerde de bulunuyor... Cadı avına dönen paralel paranoyanın perde arkasını "Cadı Avı: Paralel Paranoya" da okuyacaksınız. |