Kitap Tanıtımı |
Her konuda duyarlılık gösteren, her daim sorumluluk alan ve hiçbir zaman çalışmaktan kaçınmayan efsanevi organımız: Bağırsak. Kendisine iyi bakılması durumunda teşekkürlerini iletecek kadar da mütevazi. Ettiği teşekkür ise her insanda son derece olumlu etkiler yaratacak nitelikte; çünkü bağırsak, bağışıklık sistemimizin üçte ikisini çalıştırmakla yükümlü. Kendisi, ekmekten enerji üreterek, vücudumuz için gerekli olan enerji miktarını karşılıyor. Aynı zamanda vücudumuzun, beyinden sonra gelen, en büyük sinir sistemi de bağırsakta bulunuyor. Alerjiler, kilomuz, hatta duygularımız bile göbeğimizle son derece bağlantılı işlemekte olan mekanizmalar. Bu kitapta da genç bir bilim insanı olan Giulia Enders, mizahi ve çekici bir dil eşliğinde tıbbi araştırmaların bize sunduklarını ve bu araştırmaların sonuçlarını gündelik hayata nasıl uyarlayabileceğimizi anlatıyor. Organların arasındaki çirkin ördek yavrusu; bugüne dek insanlara rahatsızlık veren yegane konu. Fakat bu rahatsızlık verici imajın değişmesine oldukça az kaldı. Aşırı kilo, depresyon ve alerji, bağırsak florasıyla son derece bağlantılı konular. Bunu sözlere dökmek gerekirse: Vücudumuzun kendisini daha iyi hissetmesini istiyorsak, daha uzun yaşamak istiyorsak ve amacımız daha mutlu bir yaşam sürmekse bağırsağımıza iyi bakmamız ve ona dikkat etmemiz şart. Bu konuda yapılan son araştırmalar da tam olarak bunu gösteriyor.Genç bir araştırmacı olan Giulia Enders da bu kitapta mizahi bir dil eşliğinde bu organın ne kadar karmaşık ve ne kadar büyüleyici olduğunu gözler önüne seriyor. Bu organ, vücudumuza ve ruhumuza giden yolda anahtar görevi taşırken bir yandan da arka kapıdan, bambaşka bir bakış açısından olaylara bakmamızı sağlıyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |