| Kitap Tanıtımı | Daha önce İletişim Yayınlarından Kapitalizm Ahlaki midir? adlı 
kitabı çıkan André Comte-Sponville Fransada çok satanlar 
listesine giren bu kitabında erdem konusunu ele alıyor:
Erdem nedir? Harekete geçen ya da geçebilen bir güçtür. 
Örneğin, bir bitkinin ya da ilacın erdemi iyileştirmektir, bıçağınki 
kesmek, insanınki insanca istemek ya da davranmaktır. 
Çöplemenin erdemi baldıranınkinden farklıdır, bıçağınki 
çapanınkinden farklıdır, insanın erdemi kaplanın ya da 
yılanınkinden farklıdır. Bir varlığın erdemi onun değerini 
oluşturan şeydir, başka deyişle kendine özgü yetkinliğidir: İyi 
bıçak en iyi kesebilendir, iyi reçete tedavide çok başarılı olandır, 
iyi zehir öldürmede çok başarılı olandır... Erdemlerin, bu ilk ve 
en genel anlamda, nasıl kullanıldıklarından, hedefledikleri ya 
da hizmet ettikleri amaçlardan bağımsız oldukları görülecektir. 
Katilin elindeki bıçak aşçının elindekinden daha az erdemli 
olamaz, hayat kurtaran bitki zehirleyen bitkiden daha erdemli 
değildir. Bu, kuşkusuz, bu adamın hiçbir normatif (kural koyucu) 
boyutu olmadığı anlamına gelmez: Kimin elinde olursa olsun 
ve kullanılışlarının çoğunda, en iyi bıçak en iyi kesen bıçak 
olacaktır. Onun özgül gücü kendine özgü yetkinliğini de yönetir. 
Ama bu normatiflik nesnel kalır ya da ahlâki olarak duyarsız, 
ilgisizdir. Bıçağın işini yapması yeterlidir, o bu işi yargılamaz, 
değerlendirmez ve bu nedenle de onun erdemi bizim erdemimiz 
değildir. Mükemmel bir bıçak, kötü bir adamın eline düştü diye 
mükemmelliğinden bir şey yitirmez. Erdem güçtür ve güç de 
erdeme yeter. Ama insana yetmez. Ama ahlâka yetmez.
Bir erdemler risalesi ne işe yarar? Belki şuna: Ne yapmamız 
ya da ne olmamız gerektiğini, ne yaşamamız gerektiğini 
anlamaya çalışmak ve bu çabadan yola çıkarak, yapmamız 
ya da olmamız gereken şeyden bizi ayıran yolu, en azından 
entelektüel olarak ölçebilmek. Mütevazı bir amaç, yetersiz bir 
amaç, ama gerekli bir    amaç. |