Kitap Tanıtımı |
"Gözüm sekiz arşın kalınlığındaki taş duvarları aşıyor, güverte kenarında eteklerini uçurarak vincin işlemesini seyreden kızları, merdivenden kocaman yatak denkleri indirmeye çalışan hamalları görüyordu. Yerimden fırlamak, gardiyanları jandarmaları şöyle elimin tersiyle iterek çıkıp yürümek, bir sandala atlayıp gemiye varmak ve kaptana: ´Çek!´ demek istiyordum. Gözümde tüten ne şehirler, ne de kırlar ve ormanlardı. Açık denizleri, etrafında duvar olayan uçsuz bucaksız yerleri arıyordum. Ama ruhumuz böyle gökyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor."
Bu ikinci ciltte, Sabahattin ali´nin 1940´lı yıllarda yayımlanan "Yeni Dünya" ve Sırça Köşk" adlı öykü kitaplarıyla, tek oyunu "Esirler" bir araya geliyor.
Sabahattin Ali, ışığını ve izini günümüze de düşürüyor. |