Kitap Tanıtımı |
Babam çatlağın tekidir. Kafadan kontaktır. Şaka niyetine yapmayacağı şey yoktur. Bir keresinde başına kadın külotu geçirip alışverişe çıktı. Bir başka seferinde komşu kadına milli piyangoda büyük ikramiyenin bize çıktığını ve Barbados´a gideceğimizi söyledi; ama son yaptığının yanında lafı bile edilmez bunların. Gidip Budist oldu.
Her şey, Liz´in kocası, Anne Marie´nin babası Jimmy´nin verdiği bu kararla başlar. Glasgow´da yaşayan ve olağan seyrinde, sıradan bir yaşam süren bu çekirdek ailenin her bir bireyi bu kararla kendini bir anda farklı bir hayat akışının içinde bulur. Mesele sadece Budizm´e duyulan ilgi değildir üstelik. Jimmy´nin bu dine olan merakı, bir eğlence olmanın ötesinde, vejetaryenlik, cinsel oruç ve meditasyon derken, günbegün, onun için hayatını şöyle bir gözden geçirme ve beklentilerini, isteklerini sorgulama sürecine dönüşür. Tabii, bundan hem Liz hem de Anne Marie kendi payına düşen oranda etkilenir. Dahası, hiç beklenmedik bir gelişme, üçünün hayatını da sonsuza dek etkileyecektir...
Buda Babam, Budizm´in o insanı "berraklığa" yönelten felsefesi temelinde, günümüzde, dünyanın herhangi bir yerinde, birbirimizi anlayabilmenin, sevebilmenin ve bu bağlamda bir aile olabilmenin ne anlama geldiğini anlatıyor okura. |