Kitap Tanıtımı |
Latin Amerika'nın ve dünya edebiyatının önde gelen isimlerinden J.L. Borges, çok sayıda yazarın üslûbunu, tekniğini ve edebiyat hakkındaki düşüncelerini neredeyse tek başına değiştiren, eserleriyle çağımıza damgasını vuran bir şair, öykü ve deneme yazarı. Formenter Ödülü'nü aldığı 1961'den bu yana eserleri klasik sayılan ve giderek artan bir hayran kitlesi kazanan, defalarca Nobel Ödülü'ne aday gösterilen Borges, Poe, Kafka, H.G. Wells, Valêry, Mallarmê ve daha birçok yazardan etkilendi ve kendini her şeyden önce bir okur olarak gördü. Dost canlısı ve bonkör bir kişiliği olan Borges'in metinleri dergilere gönderirken fazla rahat davrandığı, eserlerine ilgi gösteren dostlarına öykülerinin teliflerini armağan ettiği, hatta bazılarıyla ortak öyküler yazdığı biliniyor. İletişim Yayınları 1989'da kurulan Jorge Luis Borges Vakfı'yla yaptığı anlaşmaya uygun olarak, yazarın kimi zaman keyfi sıralamalarla derlenen öykü, düzyazı ve şiirlerini ilk basıldıkları halleriyle yayımlıyor.
Borges'in uzun bir aradan sonar yeniden öykü yazmaya başladığı dönemin ilk ürünü olan Brodie Raporu, kitaba adını veren son öykü hariç, Ficciones'ten ve Alef'ten farklı bir üslûp taşıyor. Onbir kısa öyküden oluşan kitap, Arjantin'deki günlük hayatın Borges'in hayalinde kök salan ve onu büyüleyen yönlerini sergiliyor: bıçaklar, goşolar, kanun kaçakları, yani Buenos Aires'in gerçek ve metaforik sınırları. Borges, en yalın kitaplarından biri olan Brodie Raporu'nda, somut ve insanî mekânlarda, Buenos Aires'in derin geçmişinin tarihini sunuyor. |