Kitap Tanıtımı |
Toplumların tarihinde öyle isimler vardır ki, hem o toplumların geçmişten gelen birikimlerini temsil ederler, hem de o toplumda yaşayanların istikbale dönük umutlarını yeşertme işlevini görürler. Bu isimler, toplumlarının hafızaları oldukları kadar gelecekle ilgili umut ve beklentilerin de tohumlayıcısıdırlar. Toplumlarının geçmişle bağlarını kurarlar, gelecekle ilgili istikametlerini çizerler.
Hiç şüphesiz bu isimlerden biri de Prof. Dr. Sabahaddin Zaim Hoca´dır. Her bakımdan büyük ve muktedir bir imparatorluğun varisi olan Türk toplumu, 9 Aralık 2007´de hem hafızasını temsil eden bilge bir büyüğünü, hem de istikbale yönelik diktiği binlerce fidanın bahçıvanını kaybetti. Vefatı kalplerde derin bir elem bırakırken, yeşerttiği umutların her platformda ifade ediliyor olması gönüllere bir parça olsun teselli vermektedir.
Onu gönüllerdeki ismiyle "Sabahaddin Hoca" olarak anmanın hüznü bir tarafa, Türkistan dağlarından Balkan ovalarına uzanan destanî bir maceranın gururlu kahramanlarından biri olması hepimize derin bir haz vermektedir. |