Kitap Tanıtımı |
Yazan: Asım Öz
Yazı Kaynağı: Milli Gazete
Türkiye'de İslami uyanış tarihinde örneği yok denecek kadar az bulunan, ne mektepli ne de medreseli, alaylı mütefekkir tipinin en önemli örneği kuşkusuz M. Said Çekmegil'dir. Said Çekmegil, Türkiye Müslümanlarının çileli geçmişlerindeki İslami uyanış ve bilinçlenme süreçlerine katılarak ve eleştirel katkılar sunarak tanıklık etmişti. Çekmegil için okumak, soru sormaktı; soru sormak için de okumak kaçınılmazdı. O, gerek gelenekten gerek modern yaşamdan nakledilen, tüm görüşlerin vahiy, fıtrat ve olgusal gerçeklik ile değerlendirilmesi ve test edilmesi gerekliliğini hayatının düsturu olarak gördü. Eleştirel ve analitik düşünce ufku ile edebiyatı birleştirebilen eskimeyen tabirle "nev-i şahsına münhasır" bir şahsiyetti. Abdurrahim Zapsu, onun bu yönü hakkında daha sonradan sansürlenerek yayımlanan Büyük İslam Tarihi kitabında "Bu genç şairi biraz tanıtalım: M. Said Çekmegil, Malatya'lıdır. Babası çok kıymetli bir ilim adamı idi ve asla sarsılmaz, kuvvetli imanını çocuklarına da aşılamış. Bu kadar şiddetli menfi propagandalar karşısında iman kalesinden bir zerre feda etmeyecek, yüksek seviyede yetişen bu arkadaşa karşı münakaşaya girişen hiçbir genç yoktur ki, zehrini dökerek iman şifası karşısında durabilsin" diyordu. Yine onun yazı kudretini anlamak için şu örneği de anımsamak gerekir:1960'lı yılarda bir gazetenin düzenlemiş olduğu deneme yarışmasında Çekmegil birinci, Nurettin Topçu ikinci Sezai Karakoç ise üçüncü olmuştur.
O'nun bulunduğu mekânlarda bir düşünce, bir usul, bir canlılık vardı. Sessizlik, tepkisizlik, onun en amansız düşmanıydı. Tepkilerini dolaylı değil, hemen oracıkta açıkça belli eder, karşısındakinin nasıl bir tepki vereceğini hiç hesap etmez, kimilerine göre sert bir üslup kullanırdı.
Bilge Terzi'nin Düşünce Dünyası
Müslümanların düşünce ve anlayış sorunlarını, engin bir tetkik ve sorumluluk duygusuyla ele alan M. Said Çekmegil İslamî düşüncenin temel kaynak merkezinde yeniden uyanışı yolunda bir Müslüman, bir terzi, bir yazar, yayıncı gibi pek çok niteliklere sahip bir mütefekkirdi.
Hayatı boyunca Malatya'da sürdürdüğü İslami çalışmalarla; yayınladığı, İslamî düşüncenin kaynaklara dönüşünü savunan tecdid hareketinin sesi olmayı amaçlayan kitaplarla, kurduğu fikir kulübü ile katıldığı yurt içi ve yurt dışı konferans ve seminerlerle Müslümanların bozulan temel bütünlüğünü kurmaya çalıştı. Düşüncesiz, dilsiz, kavramsız, eleştirisiz ve sahih bilgiye dayanmayan bir İslam, felce uğramış bir bilinç, Müslümanların yazgısı olamazdı. Bu düşünce ile bir bilinç dünyası inşa etmek istedi M. Said Çekmegil. Kuşkusuz onunla ilgili olarak daha yazılacak çok şey var..
O, hakkında pek çok bilimsel araştırma yapılabilecek özgün bir şahsiyet, müstesna bir mütefekkirdir. Bu önemli mütefekkirin düşünce dünyasına yakından tanıklık eden Metin Önal Mengüşoğlu onun hayatına özellikle de düşünce dünyasına ışık tutan bir monografi kaleme aldı.
Yer yer biyografi, yer yer de anılar
Bilge Terzi adını taşıyan monografi "Sevdamız Davamızdı" ve "Çekmegil'i An(la) mak" olmak üzere iki temel bölümden oluşuyor. Bunun yanında ekler ve mektuplar da monografiyi düşünce ve hatıra bakımından oldukça zenginleştirmiş. Bilinir ki yurtdışında düşünsel biyografi yazım tekniğinde, yazar, biyografisini yazacağı kişinin oldukça yakınındadır. Onun hayatına an be an müdahil olur. Mengüşoğlu'nun tekniğinde de bu türden yaklaşımlar var.
Çekmegil'le ortak paylaşımlarından edindiği gözlemler dışında, onun fikirlerinden, kitaplarından, söyleşilerinden, mektuplarından hareketle geçmişe ilişkin önemli ayrıntılara doğru düşünce merkezli bir yolculuğa çıkarıyor okurunu. Bellekte kalan şey, değişmiş, yeniden yorumlanmış bir yaşanmışlıktır. Bilge Terzi gerek yazıları gerekse görsel unsurları bakımından anılarla desteklenen bir çalışma.
'Said Ağabey' Akademisi
Mengüşoğlu'ndaki Said Çekmegil'i konuşalım, tanımı nedir, diye sorduğumuzda ondaki Çekmegil'in tanımı hem çok kolay, hem de çok zor. Kolay yolu seçsem, yalnızca 'Said Ağabey' desek, böyle tanımlasak yeridir ondaki karşılığı için. Bilge Terzi boyunca Mengüşoğlu'nun anlamaya ve anlatmaya çalıştığı, tam da bu galiba. Eminim ki onu tanıyanlar için çok şey ifade edecektir bu sözcük. Bu, biyografi yazarlığında pek alışılmış bir metod değildir. Bir Çekmegil yolculuğu adını rahatlıkla verebiliriz metinler arasında yer alan tanıklıklardan hareketle Bilge Terzi kitabına. Öte yandan bildiği ve iman ettiği vahyi doğrulara tanıklık yaparak yaşadığına tanıklık ettiğimiz Çekmegil'in hayatına şu veya bu şekilde giren kişiler (akrabaları, dostları, düşmanları, sevdiği ve etkilendiği isimler, yazarlar); yaşadığı ve eserlerini oluşturduğu Malatya'nın önemli kişilikleri; yazdığı eserler Malatya Fikir Kulubü'nden dostları ve yakınlarıyla beraber çıkarttığı Kriter dergisi ve yaşanan tartışmalar, kavgalar vb. bu kitapta, hiçbir şey gizlenmeden ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır.
Bilindiği üzere fikri cehdi ile elde ettiği sahih İslami birikimi aktarmak ve bu çizgide bir kuşak yetiştirmek amacıyla Malatya Fikir Kulubü'nün açılmasına öncülük etmişti. Metin Önal Mengüşoğlu'nun da bu akademiden yetişen öğrencilerden biri olması Bilge Terzi'nin önemini bir kat daha arttırıyor.
Said Çekmegil, Malatya Fikir Kulubü'nde işlediği dersleri daha sonraları Türkiye'nin ve Avrupa'nın birçok şehrinde konferanslar şeklinde İslam'a ilgi duyan insanlara sunmuştur.
Mengüşoğlu, Çekmegil'in kişiliğinde tanık olduğu nice değişik kuşaklara saygınlığını benimsetmiş son alaylı mütefekkirin ilginç hayat ve düşünce serüvenini bütün boyutlarıyla yansıtıyor. Çok az yazarın yakalayabileceği bir içtenlikle ve duyarlıkla Said Ağabeyi'ni anlatıyor. Ona duyduğu sevgiyi dile getirirken onun fikir dünyasının temellerini de ortaya koyan bir sorumluluk bilinci ile hareket ediyor.
Bilge Terzi, hepimizin Said Ağabeyi'ni daha yakından tanımak için. . .
22 Temmuz 2009 |