Kitap Tanıtımı |
Ailenin çocuk gelişimi üzerinde önemli bir yeri vardır. Çocuğun benlik ve dünya algısı, aile üyeleriyle kuracağı ilişkilere ve burada edindiği deneyimlere göre şekil almaktadır. Mutluluk hissettiren kutlamalar, heyecan verici keşifler gibi olumlu deneyimler aile üyelerini yakınlaştırırken, fikir ayrılıkları ve zorlu yaşam olayları zaman zaman ilişkilerde mesafelere sebep olabilir. Çatışma her aile içerisinde yaşanan, birey olmak için de oldukça gerekli ve doğal bir durumdur. Ancak çatışma, çiftler arasındaki ruhsal ve fiziksel mesafeyi derinleştirerek çözümlenemeyecek bir hal aldığında, ayrılık kararı gündeme gelebilir. Bu aşamada tüm aileyi deneyimlemesi zor bir süreç beklemektedir. Ayrılığın kalıcı ve resmi evresi olan boşanma, çocuğun gelişimini etkileyen zorlu yaşam olaylarından biridir. Çocuklar bu süreçte en temel dayanak figürleri olan “anne baba çifti”ne dair önemli bir kaybın yasını tutarlar. İçinden geçilen çalkantılı değişim sürecindeki en önemli konu, yetişkinlerin süreci nasıl ele aldığıdır. Anne ve babalar boşanırken çocuklarına duygularını özgürce ifade edebilme şansı verdiklerinde bu yaşam olayı ıstırap yerine kişisel ve çevresel keşiflere olanak tanıyan bir deneyime dönüşebilir. Günümüz dünyasında çok farklı aile yapılarına rastlamak mümkündür. Çekirdek aileler, geniş aileler, tek ebeveynli aileler, karma aileler ve nicesi… Her bir aile yapısının kendine has zenginlikleri ve güçlükleri olabilir. Bu farklı aile yapılarının harmoni içinde yer aldığı sosyal ortamlarda büyüyen çocuklar yeni bakış açıları ve problem çözme konusunda esneklik kazanırlar. Bazen karmaşık görünen durumlar, olgunlaşmanın ve dönüşümün en kıymetli itkileridir. Sandra Levins tarafından bu görüşlerle harmanlanarak hazırlanan Bana Ninni Söyler misin? boşanma, yeniden evlenme, karma ailelerde büyüyen çocuk olma gibi başlıkları konu edinmektedir. Hikaye, zorlayıcı bir durumun içerisinden geçerken, annenin kapsayıcılığını aktardığı önemli araçlardan biri olan sesini kullanarak, çocuğunun kaygısını nasıl dönüştürdüğünü anlatmaktadır. Ninnilerin ruhsal yaşantıdaki rahatlatıcı gücünün etkisini bir kez daha bizlere hatırlatan bu hikaye, yeni aile düzenine alışmaya çalışan bir çocuğun annesinin sesinden aldığı destekle duygularını nasıl dışa vurabildiğini açıklamaktadır. Aynı zamanda, annenin sakin tutumu ve ortaya koyduğu yaratıcı çözümler sayesinde, ayrılık ve yeni bağlar kurma sürecinde yaşanan zorlukların nasıl üstesinden gelinebileceği konusunda da önemli bir model sunmaktadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |