Kitap Tanıtımı |
´´...Şimdi açıkça görülmektedir ki,Avrupa´nın bazı başkentlerinde Türkiye ile üyelik görüşmelerini başlatmak hiçbir zaman düşünülmemişti. Bunlar Türkiye´nin üyelik için zorunlu kriterleri hiçbir zaman yerine getiremeyeceğine inanıyorlardı. Bunun tersi olunca coğrafi, jeostratejik, dini, kültürel ve tarihi gibi yeni kriterler icat etmeye başladılar. Şimdi bir de durup dururken AB´nin hazmetme kapasitesinden söz edilmeye başlandı. Sanki daha önce herhangi bir üye devlet AB tarafından hazmedilmiş gibi.
Daha önce hiçbir ülkenin üyelik süreci bu kadar politize edilmemiş ve bu kadar kuvvetli bir biçimde dini ve kültürel önyargılarla oynanmamıştır. Ulusal ve dinî çıkarlar politikaya egemen olmuş ve Avrupa vizyonları, kısa erimli iç politika hesapları ve statik bir tarih düşüncesi karşısında boyun eğmiştir.
Türkiye karşıtları şevkle Avrupalı değerlerden söz ederken ve Türkiye´nin coğrafi bakımdan Avrupa´ya bağlı olmadığını söylerlerken, Roma hukukundan bu güne gelen sözleşmeye uyma ilkesine karşı İşledikleri suçu gizlemek için arkasına saklandıkları Kıbrıs´ı bir incir yaprağı gibi kullanmaktadırlar.
Türkiye seksen yıldır kararlı bir biçimde Avrupa´ya yönelmiştir. Bugün Türkler, sosyolojik olarak büyük bir çoğunlukla Avrupalıdırlar. Bugün için Avrupa ortalamasından daha az kentlileşmişlerdir ama Avrupalıdırlar. Günümüz Türkiye´sinde kendini Avrupalı olarak görmeyenler, Kıbrıs ve Malta´da ve kesinlikle Romanya ve Bulgaristan´da da kendilerini Avrupalı olarak görmemektedirler."
Ingmar Karlsson
2001 yılından beri İsveç´in İstanbul Başkonsolosu olarak görev yapmakta olan Dr. Ingmar Karlsson, yayımladığımız üçüncü kitabında da incelediği konuyu çok farklı bakış açılarından ele almaktadır. Yayımladımız diğer kitapları: "Din, Terör ve Hoşgörü" 2005, "Avrupa´nın Üvey Evlatları" 2006. |