Kitap Tanıtımı |
1883 doğumlu Çek yazar Yaroslav Haşek, pek çok Avrupalı eleştirmenin gözünde Cervantes ve Rabelais ile bir tutuluyor. Haşek uyumsuz, alaycı, çevresinde eğlenceli sohbetleriyle ün yapmış bir yazardı. Banka memurluğu yaptığı gençlik döneminde bir yandan da gazetelerde yergiler yazıyordu. 1. Dünya Savaşı öncesinde on altı öykü kitabı yayınlamıştı. Savaşta orduya alındı. Esir düştü, sonra Çek Kurtuluş Ordusu üyesi oldu, Bolşeviklere katıldı. Praga dönünce Aslan Asker Şvaykı yazmaya başladı. Haşek, toplumun bütün kurumlarına karşı durdu; ordudan aileye, okuldan posta hizmetlerine kadar, hiçbir şeye uyum göstermedi. Alaycılığı başına dertler açtı.
Aslan Asker Şvayk, yayınlandığı günden beri dünya edebiyatının klasikleri arasında bulunuyor. Bu yergi başyapıtı, aslında belirli bir olay örgüsünden çok, bir tipin, Şvayk tipinin çevresinde dönüyor. Şvayk, her işe maydanoz olur, başına dertler alır, ortalığı birbirine katar ve orduda komutanlar ondan hep yaka silker. O bir baş belasıdır. Herkes onun katıksız bir alık, boşboğaz, geveze bir emir eri olduğunu söyler. Sakarlıkta üstüne yoktur. Ama zaman zaman öyle şeyler yapar, söyler ki, ağzınız açık kalır. Kimse onun yeni bir Don Kişot olduğunu sezmediğini söylemesin; Şvaykın evrenselliği buradadır. Dünyanın başka yergi sembollerine benzer ve en az onlar kadar ölümsüzdür: Belki bir Nasrettin Hoca, bir Keloğlan, bir Don Kişottur. Ama yine de kendine özgüdür.
Aslan Asker Şvayk, Avusturya İmparatoru Franz Josephin yeğeni Arşidük Franz Ferdinandın öldürülmesiyle başlar. Pragda kendi halinde yaşayan Şvayk sağda solda bu olaylarla ilgili yorumlar yapınca merkeze alınır ve boşboğazlığı yüzünden bir daha kurtulamaz. Orduya alınırken, belki yırtarım diye, özürlü numarası çeker ve tekerlekli sandalyesiyle gider askerlik şubesine. Ama elbette ordu bunu yemez.
En iyisi Şvaykı yaratıcısından, Haşekten okumak. Aslan Asker Şvaykı Türkçeye ilk kez eksiksiz olarak Celâl Üster çevirdi. Ülkemizde daha önce çeşitli yorumlarıyla sayısız kez tiyatrolarda oynanmış bu çağdaş klasik şimdi önümüzde: KÖTÜRÜM AMA YURTSEVER... |