Kitap Tanıtımı |
İbrahim ve İsmailin, tevhidin kalesi olarak temellerini attığı Kâbe kutsallığını korumaya devam ediyordu. İnsanlar sabah işlerine giderken ve akşam evlerine dönmeden önce onu tavaf ediyorlardı. Ticaret amacıyla veya göç gibi sebeplerle yeryüzünde dolaşmaya başlayınca, uğur getirmesi için yanlarına Kâbeden bir taş alırlardı. Uzaklaşıp, Kâbe hasreti kendini hissettirince, Beytullahtan aldıkları taşı çıkartıp ortaya koyarlar ve Kâbeyi tavaf ettikleri gibi etrafında dönerlerdi.
Zaman geçtikçe kalpler katılaştı. Nihayet ataları İbrahim, İsmail, İshak ve Yakubun ibadet ettiği şeyi unutup, taşların bizzat kendisine ibadet edildiğini zannettiler. Ülkeleri dolaşırken, Mısırın sanat şaheseri heykellerini, Babildeki İştar, Sîn ve Merduk putlarını gördüklerinde bu taşları, Mısır, Suriye ve Mezapotamyadan getirdikleri heykellerle değiştirdiler ve bunlarla ilgili birtakım efsâneler uydurdular. Onların, Allaha yaklaştıracağı ve şefaatlerinin umulacağı zannına kapıldılar. |