Kitap Tanıtımı |
"Tesbih ederim Seni ey Rabbim! Bana karşı ne kadar da lütufkârsın ve Sana karşı ben ne kadar da hayâsızım! Ancak bana karşı böyle râzı olarak davranışın, benim Sana karşı gördüğün şekilde davranmama sebep oldu. Benim kusurlar işlemeyi adet edinmeme, Senin bitmez tükenmez cömertliğin yol açtı.
Sana karşı ne isyanlar ettim de beni keremle karşıladın, ne meydanlar okudum da bana fırsat tanıdın! Buna karşılık ne zaman Senden istedimse verdin. Şiddetli Kavrayışını bana unutturan, engin cömertliğin oldu."
"Allahım! Bana imanı lutfettin ve beni isyanla sınadın. İmdi bana ettiğin lütufla mı muamele edeceksin, yoksa imtihan ettiğin şeyle mi karşılık vereceksin? Bunların hepsi de mümkün ve makul, Senden olan herşey lezzetli ve makbul; yeter ki kapından kovma bizi ve hitabından mahrum etme."
"İlâhî! Varlığı sana muhtaç olan bir şeyle nasıl sana delil getirilir? Senin dışında, sana ait olmayan bir şey mi zuhur etti ki bu şey seni izhar etsin? Ne vakit kayboldun da Seni gösteren bir delile ihtiyaç hasıl oldu; ne zaman uzaklaştın ki eserler Sana ulaştırır oldu?"
"Seni nasıl bilebiliriz ki Sen keyfiyeti olmayan Bâtın'sın, Seni nasıl bilmeyiz ki Sen herşeyde bilinen Zâhirsin? Nasıl buluruz Seni ki buluş Senden uzaktır, ve nasıl bulmayız Seni ki bize şahdamarından yakınsın?"
Peygamber Efendimiz'den Mevlânâ'ya, Hz. Ali'den Elmalılı'ya, Geylânî'den Bediüzzaman'a, İbnü'l-Arabî ve Şah Nakşbend'den Muzaffer Ozak'a kadar birçok Allah dostunun yakarışları (münâcât) yer alıyor bu eserde. Allah aşkının en iştiyaklı ifadelerini, irfan ve haşyetin en derin cümlelerini içine alan, her okuyanı duygulandıran bu münâcâtlar, Rabbimizi daha iyi tanımamızı sağlıyor ve O'na nasıl dua etmemiz gerektiğini gösteriyor bizlere. |