Kitap Tanıtımı |
"Ahmet Hâşim şiirini yazabiliyor., fakat başka hayat adamları gibi ömrünü yaşayamıyor. Nasıl ki Paul Verlaine de şiirini yazıyor, fakat istediği gibi bir hayat yaşayamıyordu. Bu şiirle hayat arasındaki münasebet, çok kere bozulmuş görünüyordu. Hâşim istiridyenin incisini imal etmesi gibi, ruhunun belki de vücudunun hastalığından şiir denilen radyonu imal etmesini en iyi bilenlerden biri idi. Onun derinden duyduğu bir hissin ruhu ve âsabı ıstıraplarla râşelerle duyarak taşırması için lazım geliyordu. Hâşim´in ruhunda ve hâfızasında başlayan hislerin birer mısra haline inkılâb etmesi için kim bilir ne ıstıraplar çekmesi lazım geliyordu."
Hâşim´in şiir ve hayat serüvenini en ince ayrıntılarıyla anlatan Hisar, büyük bir saygı duydugu şairin kişilik tahliline girişmekten de kendini alamıyor. Modern Türk şiirinin ana kapısı sayılan Hâşim hakkında yazılmış bu önemli kitap aynı zamanda büyük bir dostluğun derin izlerini taşıyor. |