| Kitap Tanıtımı | Müslüman olmak zor iş, bu kesin, ama ya Müslüman kalmak?!. Asıl zor iş budur. Öylesine zordur ki, dünyayı kaldırıp omuza koymak bile daha kolaydır. Yani, er kişilerin kârıdır Müslüman kalabilmek!.
Gönül ehlinin, dünyayı; bir  oyun ve eğlence  den ibaret bilenlerin, hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin, adaleti gözetenlerin, infakı; sahip olduğu nimetlerin şükrünün edası için vesile bilip çokça şükredenlerin, emaneti ehline verenlerin, hülasa, gerçek civanmertlerin harcıdır Müslüman kalabilmek!..
Mangalı kucaklayıp, kor kor ateşleri avuçta ısıtmak, Müslüman kalabilmekten daha çetin bir iş değildir. Malum, hadislerde "sırat köprüsü"nden söz edilir kıyamet günü tasvirlerinde.  Kıldan ince, kılıçtan keskin  olduğu rivayet edilir. Şüphesiz ki Allah bu evsafta bir imtihan köprüsü halk etmeye kadirdir. Bunun;  kılı kırk yaran ve haklıyı haksızdan ayıran keskin adalet kılıcı na atfen bir teşbih olduğunu düşünmek de mümkün. Biri ya da diğeri, hiç fark etmez. Sırat var ve onun üzerinden ancak  İman edip salih amel işleyenler  korkusuzca geçebilecektir. Bir de; "İhdine s-sırate l-müstakim" diye başlayan Fatiha suresinin altıcı ayetinde vurgulanan  Sırat  vardır. Yüce Allah mü minlerden, kendisine şöyle yalvarmalarını buyurur bu ayette: "Hidayet eyle bizi doğru yola, o kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil."
İşte bu sırat, o sıratın ta kendisidir! Kıldan ince, kılıçtan    keskin! |