Kitap Tanıtımı |
112 Sayfa bir kitapcık Ahiret Bilinci´ Bu kadar küçük bir kitap için içinde yazar 130 defa direk olarak Kur´an-ı Kerim´den ayetler ve paragraflar alıntılıyor. Yine Buhari ve Müslim gibi bildiğimiz hadis kitaplarına müracaat edip konuyla ilgili hadisleri de alıntılamayı ihmal etmiyor´
Kitaba asıl rengini veren ise kendi konu bütünlüğü içinde anlattığı, kendi yaşadığı örnekler.
Kitap, okurlarıyla buluşalı 15 yıl olmuş. Bir nesil bu kitabı/kitapları okuyarak büyümüş, hayat sahnesindeki rolünü oynamaya başlamış. Yeni bir nesil ise bu kitabı/kitapları okuyarak hayat sahnesindeki rolüne hazırlanıyor.
Ahiret Bilinci, her gencin mutlaka okuması gereken, islam´a dair okuma listelerinin başucunda bulunan bir kitap olarak okurlarını bekliyor.
Yazı Kaynağı: www.yakusha.net
KİTABIN BÖLÜMLERİ
Ölümü anlamak.
Ölüm bir diriliştir.
Cağımız insanının özgürlük arayışı.
Hayat ve biz.
Kıyamet manzaraları
Cehennem manzaraları
Cennet manzaraları
Ahirete imanın önemi
Ahiret hayatından çeşitli sahneler.
Şefaat meselesi.
Amel defterleri (karneler) sağdan ve soldan verilenler.
Cennet ucuz değil.
Allah ile ilişkilerimizde denge.
Korku ve ümit.
Yazarın Önsözü
Dünyadaki bütün yollar ölüme çıkar. Ölümden sonra yollar tek yola iner, o da Allah´ a gider. Allah´dan başlayan yol yine Allah´da biter.
Hayata birkaç dalma su ile başlayıp ölümden sonra sonsuzluğa uzanan biz insanların ölümden sonrası hakkında ciddi endişeleri yoksa bu hem dünyevi hayatımız, hem de uhrevi hayatımız için büyük bir tehlikedir.
Bugün insanların kafalarında taşıdıkları endişelerine bakın; tamamının veya tamamına yakınının dünyevi endişeler olduğunu göreceksiniz. Kalabalık bir şehrin en yoğun noktasında durun ve oradan geçen binlerce insandan her birine şu soruyu yöneltin: ´Şu anda neyi düşünüyordun!´ Hiçbir insanın ´Bir gün öleceğimi ve yaşadığım hayatın hesabını vereceğimi düşünüyordum´ diyeceğini kolay kolay duyamayacaksınız. İnsan, başına yüzde yüz gelecek ölüm olayını ve hesaba çekilmeyi düşünmeden nasıl yaşar! Fakat maalesef yaşanıyor.
İşte yaşadığımız bu acı gerçeklerden hareketle bir nebze olsun insanlara ahreti hatırlatmak, onlara zaman zaman ahiret hayatını düşündürmek için günlük hayatımızda yaşadığımız bir takım olayları yorumlayıp anlamlandırarak, duygularımızı Allah´a ve ahiret gününe çevirmek istedik. Ahiretten ayırdığımız dünyayı tekrar ahiretle birleştirmeye çalıştık. Sadece ´Ölüme kadar olan süre´ olarak algıladığımız istikbal (gelecek) kavramını, ölümden sonrasını da içine alacak şekilde anlamaya ve anlatmaya çalıştık. İstedik ki, bir ayağımız ahrette, bir ayağımız dünyada; bir gözümüz ahrette bir gözümüz dünyada ve bir kulağımız İsrafil´in Sur´unda bir kulağımız dünyada olarak yaşayalım´
Tabii biz bütün bunları amaçlarken, bu hedefe ne kadar yaklaşabildik. Bu duyguları ne kadar verebildik. Veya bu satırları okuyanlar o güzel duyguları ne kadar duyabilecekler. Bunu okuyucunun takdirine bırakıyoruz.
Kulluğa ait bütün problemlerimizin, neticede gelip ´ahirete iman´ noktasında düğümlendiğini gördük ve bu düğümü birazcık olsun gevşetmeye ve açmaya çalıştık. Hatalarımız bize, doğrularımız rabbimize aittir.
Hasan Eker, 30.07.1993, Elazığ |