Kitap Tanıtımı |
ESER HAKKINDA YAZILAN TANITIM YAZILARI
Başka türlü bir ayaklanmaydı bu. Kitaplar okunuyordu okulda. Ders kitaplarından ayrı kitaplar okunuyordu. Kimsenin kafası almıyordu Harp Okulunda Balzacın, Zola nın, Tolstoyun, Anatole Franceın, Gorkinin, Pirandello nun, Dostoyevskinin okunmasını. Günlük gazetenin bile gizli gizli okunduğu, Ulus gazetesinin korka korka sokulduğu bir okuldu burası. Nasıl oluyordu da Haydar Rıfatın çevirileri okunuyordu. İspanya Kurtuluş Savaşı, Yarı Müstemleke Oluş Tarihi okunuyordu. Ya bir gün orduyu sararsa bu isyan? Ne olurdu o zaman vatanın hali? Yuvarlanır giderdik. Demek bizi yutmak isteyen düşman içimize kadar sokulmuştu.
Edebiyatımızın değerli şairi A. Kadir, Harp Okulu öğrencisidir. Edebiyattan, felsefeden konuşabildiği bir avuç arkadaşıyla birlikte kitaplar okumakta, uzun uzun sohbetler sırasında bu okuduklarını paylaşmaktadır. 1938 yılı başlarında bir ders sırasında okul yöneticileri sınıflara girerek bu öğrencileri alırlar. Hücreler, sorgular, korkutmalar başlar. Nâzım Hikmeti okumakla, onunla ilişkiye geçmekle ve nihayet yabancı devletlerin ajanı olmakla suçlanırlar. Ve Nâzım Hikmet de bu nedenle tutuklanır. Hüküm giyer, hapse atılır. A. Kadir bu büyük zorbalığı kayda geçiriyor, bir belgeye dönüştürüyor bu kitabında |