Kitap Tanıtımı |
Rutilius, "Roma dünyanın kraliçesidir, insanların sütninesi, tanrıların anasıdır, onun görkemi, güneş yok olmadan insanların yüreğinden silinmeyecektir: armağanları güneşin ışığı gibi dört bir bucağa yayılmıştır; o güneş ki, Roma tarafından hükmedilen topraklar üstünde doğar ve batar. Ne yakıcı çöl, ne kuzeyin acı soğuğu onun ilerlemesini engelleyememiştir: tabiat nerede canlı varlıklar yaratmışsa, Roma oraya kadar uzanmıştır. Birçok ulusun anavatanı olmuştur, onun hükmü altına girmek bir lütuftur. Roma dünyada ne var ne yok, bir tek şehir haline getirmiştir, kendi hukukuyla da fethedilen ortaklığa sunmuştur. İyi kalpliliği silah gücünü yumuşatmıştır; korktuğunu yenmiş, yendiğini sevmiştir. Hukukuyla bütün dünyayı kucaklamıştır; ortak bir konfederasyon halinde, her şeyin birlikte yaşamasını mümkün kılmıştır" demektedir. Roma Hukuku yüzyıllar boyu gelişmiş ve giderek mükemmele doğru değişmiştir. Romalı hukukçuların hukuk mantığına; adalet ve hakkaniyeti gerçekleştirme adına oluşturdukları çözüm yollarına hayran kalmamak mümkün değildir. Şüphesiz bu güne gelinmesinde bir diğer önemli etken Pandekt hukukçuların çalışmalarıdır; bu çalışmalar Roma kurallarını ve mantığını modern kanunlara taşımıştır. Özel hukuka ait bilgiler, Roma Hukuku olmadan inşa edilemez. Roma Hukukunun kuralları, ilkeleri ve çözüm yolları modern kanunlarda yaşamaya ve modern dünyanın uyuşmazlıklarına çözüm olmaya devam etmektedir. Yürürlükteki hukuk sisteminin özelliklerinin anlaşılması amacını güden Roma Hukuku öğrenimi, hukuk öğrencilerine özellikle hukukun köksüz bir üst yapı olmadığını göstermekte; çağdaş hukuk mantığının oluşmasına katkıda bulunarak hukuki kavram ve prensiplerin kökenini ve toplumun ihtiyaçlarına göre nasıl gelişerek şekillendiklerini kavramalarına yardımcı olmaktadır. Roma Hukuku, hukuk öğrencisi için varlığı zorunlu bir formasyon dersidir; çağdaş eğitime kaynak olma ve dogmadan uzak beşeri hukuk anlayışının kavratılmasına ilişkin önemli bir işlevi yerine getirir. Roma Hukuku, laik modern hukukla kanunlarımızın arasındaki neden-sonuç bağını kurar. Bu nedenle Roma Hukuku hukuk eğitiminde teferruat değil, mütemmim cüzdür. Sıradan bir hukuk tarihi konusu olmayan Roma Hukuku, prensipleri Kara Avrupası hukuk sisteminin kanunlarında yer alan hukuktur. Hukuk Fakültelerinde Roma Hukuku eğitimiyle, özel hukuk alanının en önemli parçasını oluşturan Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Eşya Hukuku, Medeni Usul Hukuku, İcra İflas Hukukuna ilişkin alt yapısı hazırlanmakta; bu ders ile Medeni Kanun ve Borçlar Kanununda yer alan kurum, kural ve ilkelerin anlam, amaç ve gerekçeleri öğretilmektedir. Hukukun "genel geçer" olmadığı, belli temeller üzerine oturduğu ve bununda aklın gereği kurallar olması gerektiğini, ileride yasa koyucu olarak da görev yapacak hukukçuların bilmesi zorunludur. Roma Hukukunun kaynaklık ettiği ve büyük oranda özel hukuklarını etkilediği kara Avrupası ülkelerinde de benzerleri olan bu çalışma, aynı zamanda öğrencilerin derslerde öğrendikleri konuların hızlı tekrar edilebilmesine yönelik hazırlanmıştır. Bu nedenle ayrıntıdan kaçınılmış ve mümkün olduğu kadar açık ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. |