Kitap Tanıtımı |
Bir gün İspanya`yla Fransa arasındaki sınırda bir yarık belirir ve giderek büyüyerek İberya Yarımadası`nın Avrupa kıtasından komasına yol açar. Bunun Jeopolitik dengeler üstündeki etkisi muazzam olur. İberya Yarımadası Atlantik`te batıya doğru, dev bir taştan sal gibi yüzerken Kuzey Amerika yepyeni bir toprak parçasını ve Avrupa`nın yitirdiği bir nüfusu ele geçirmek için kolları sıvar.
Yarımada halkı ise, panik ve şaşkınlık içindedir. Gündelik yaşamları alt üst olmuştur; kıyı şeridinin tehlikelerinden kaçan bu gönülsüz göçebeler bin bir türlü güçlükle mücadele ederler. Yarımada, kendi ekseninde dönmeye başlayıp güneş batıdan doğunca kafaları iyice karışır.
Tesadüf eseri -ya da yazgının aracılığıyla - bir araya gelen üç erkek, iki kadın ve bir köpek önce köhne bir otomobille, sonra da iki mecalsiz at tarafından çekilen bir yük arabasıyla seyahat ederler. Olup biten mucizevi olayları anlamlandırma çabasıyla giriştikleri bu yolculuk sırasnda kendi içlerindeki bilmeceleri ve bunların yanıtlarını keşfederler.
Sabit noktalar ve değişen hedefler üzerine, yalın ve ustaca bir üslupla yazılmış olan bu romanda José Saramago çağdaş Avrupa toplumlarını zekice ve alaylı bir dille eleştirmektedir. |