Kitap Tanıtımı |
Bizlere çölden, vâhalardan, köylerden, şaşırtıcı ve renkli bir dünyâdan, kişiler, yerler ve toplumlar aracılığıyla Arap kültürünün büyüleyiciliğinden, özellikle de âdetler, âhenkler ve atmosferlerden söz eden bir roman. Yesrib´de Bahar, bizleri uzak ve yaklaşılmaz sandığımız bir dünyâya götürüyor. Zîrâ Doğu ve Batı arasında köprü inşâ etmek ve hoşgörü ile barışa giden yolu bulmak ancak bilginin yardımıyla mümkün olur.
Kur´ân-ı Kerîm´in tarihi ve İslâm´ın doğuşu, bizlere, İtalya´nın en büyük Müslüman kültürü uzmanlarından biri tarafından aktarılıyor. Bir Doğu romanı akıcılığına ve Batı modeli bir içeriğe sahip olan bu roman, gerek bizlere gerekse başka kültürden olanlara, kuşkuya ve korkuya karşı mücâdele edebilmek için İslâm Dini üzerine daha fazla bilgi sağlamak amacını taşıyor.
Bu kitapta İslâm dininin gelişimi, hikâyenin başlangıcında yaklaşık sekiz yaşında olan bir çocuğun, Sabit´in oğlu Zeyd´in gözlemlerinden aktarılmaktadır. Hakkında bilinenler çok kısıtlı olmakla birlikte, Zeyd târihî bir kişiliktir. Ergenlikten yetişkinliğe geçişi, kendisinin en önde gelen koruyucularından ve yorumcularından birisi olacağı Kur´ân´ın, yâni, "Allah´ın Kelâmı"nın, vahy edilişine paralel bir biçimde gelişir; nitekim o âna kadar yalnızca sözlü olarak aktarılan Kur´ân´ın, vahiy kâtiplerinin tutmuş oldukları kayıtlardan hareketle, bir kitap hâlinde derlenmiş olan bugünkü şeklinin ilk kopyasını Zeyd´e borçluyuz.
(Tanıtım bülteninden) |