Kitap Tanıtımı |
Adam da kadın da habersizlerdi kaderin onlara oynadığı acımasız oyundan.Sırf birilerinin mutluluğu için ömür boyu mutsuzluğa mahkum bırakılmışlardı.Peki ya boyun eğip kaderin birer esiri mi olacaklardı? Hayır.İşte hikaye tam da burada başlıyordu ya...Yüreği çöle dönmüş bir adam.O çölün ortasında papatya misali solmuş bir kadın...Her ikisinin de yüreklerine bırakılmış birer kor parçası.Yandıkları kadar yakacaklarına söz vermişlerdi kendilerine.Zira intikam yolculuğuna çıktıklarını zannediyorlardı.Fakat hesaba katmadıkları bir engel çıktı yollarına.Törenin bile sözünü geçiremediği, silah seslerinden daha gürültülü, intikam duygusundan daha sessiz... Aşk...O, öyle bir şey ki kurşun gibi; adres sormadan, kapıyı çalmadan ansızın yerleşir insanın yüreğine...Adam kadının baharı anımsatan yeşilimsi harelerinde kaybolurken, nasıl yaşatacaktı ki ona kışı, fırtınayı, soğuğu... (Tanıtım Bülteninden) ) |