Kitap Tanıtımı |
Hemen her toplulukta onun gibi biri vardır mutlaka. Diğerlerine göre daha çirkindir belki, biraz daha kiloludur; yüzünde sivilceler ya da izler vardır. Ve bizler de o ve onu gibi insanları sevmek konusunda haddinden fazla cimrileşiriz. Hayatımızda onlara da gerçekten sağlam bir yer verebilmek zor olur; ama çok zaman da en gerçek dostların öyle insanlar olduğunu unuturuz.
Pardita da böyle bir kızdı işte. Meganın kendisini gerçekten sevdiğine inanmış, hayatında sevgiyi tatmadığından buna kolayca da kanmıştı. Ne evlatlık oluşu, ne toplumdan dışlanışı, ne de yaşadığı evdeki huzursuzluklar ve kavgalar onu yıkabilmişti. Direnmeyi başarmıştı bir süre. Ve Meganı gerçekten sevmişti, hayatındaki tek dostu olarak sevmişti. Başka hiçbir şey değil, sadece bu dostluk karşısındaki yanılgısı onu hayattan koparmayı başarmıştı.
Perdita yaşamdan vazgeçtiğinde ne gerçek bir ailesi vardı, ne onu özleyecek insanlar. Megan, işte o gün fark etti hayattaki tek gerçek dostu kaybettiğini. Ve Perdita asla göremedi Meganın artık yalnız yürüdüğünü
Avustralyalı yazar Alyssa Brugmandan içinizi burkacak gerçek bir başyapıt
Perdita içimizi titretti. Tek kelimeyle inanılmaz bir son
Sydney Times |