Kitap Tanıtımı |
Hz. Mevlânanın bütün şiirleri, tamamen bir cezbe halinde ve sema esnasında söylenen ilahi terennümlerdir. Bu şiirlerin bir kısmı söylendiği sırada müritler tarafından kaleme alınmış, bazı şiirlerse daha sonra yazıya aktarılmıştır.
Hz. Mevlânâyı salt bir şair olarak algılamak elbette yanlış olur. Ancak bu yüce insan, anlatmak veya aktarmak istediği düşünceleri için, şiir biçimini uygun bulmuştur. Şiir burada bir kap anlamı yüklenen bir araçtır. Bu şiirlerin tümü okurlar için sunulmuş manevi rızıklardır. İyi niyet sahibi kimselere nasip olacağı umulmuştur.
Klasik şiir ahenginin günümüzde konuşulan Türkçede yeniden yakalanabileceği inancından yola çıkan İran asıllı mütercim İsa Nurazer, Mevlânânın şiiri içinde ayrıcalıklı bir yere sahip gazellerden 110 tanesini seçerek çevirisini aruza denk söyleyişler üzerine kurdu. Mevlânâ şiirinin Farsçadaki lirizmini, sesini ve ahen-gini olabildiğince hissedip benzer etkiyi uyandırabilecek tarzda Türkçeye aktardı. Her gazelin başında şiirin ilk mısrası, orijinal Farsça okunuşuyla ve Latin alfabesiyle sunulan bu dizelerin önünde-ki sayı, Hz. Mevlânâ üzerine çalışmalarıyla bilinen, Tahran Üniversitesi hocalarından Furûzanferin tashih ettiği nüshadaki gazel sayılarıdır. |