Kitap Tanıtımı |
Sağır ve dilsiz kız kardeşi için kendisinden vazgeçen Osman'ın, çaresizlikler ve travmalar içinde yaşama tutunmaya çalışan Kader'in, kaybolmuş bir hayatı yeşertmeye gayret eden iyi niyetli İş Adamı Sami Bey'in, uzun zaman zorluklar ve yalnızlıklar çekmiş Yaprak Hanım'ın, suçun üstüne üstüne yürüyen Başkomiser Taşkın'ın, mesleğinin onurlu yolunda yürürken entrikalarla karşılaşan Gardiyan Ali'nin ve daha nicelerinin öykülerini heyecan verici bir kurguda anlatıyor. Hapishanelerden hastanelere, köşklerden huzurevlerine, karakollardan çöplüklere uzanan 'Yaban Eller', okurun bir solukta tamamlayabileceği, son sayfaya kadar merak hissedeceği bir roman. 'Osman hâlâ kendinde değildi, ifadesi bir türlü tamamlanamıyordu. Kolunu yatağın demirine kelepçeleyip dışarı çıktılar. Osman kendine hafif hafif gelmeye başlamıştı. Aldığı ağrı kesiciler, başındaki ağrıyı gidermişti. Bir anda gözlerini tavana dikti. Cezaevinde değildi. Beklediği fırsat ayağına gelmişti. Ama nasıl? Kolunda kelepçe, kapıda jandarma vardı. Özgür olmak için tek şansıydı. Dualar etmeye başladı. Rüşvetle yapamadığı firarı hastanede yapmak için bir plan üretmeliydi, tek şansını doğru kullanmalıydı.' (Tanıtım Bülteninden) ) |