Kitap Tanıtımı |
‘‘Ceza dedim de okuduklarımdan beni en çok etkileyen Medusa Tanrıçası idi. Apollon tarafından tecavüze uğradığı yetmiyormuş gibi kötü bir kadına evrilir hemcinsi Athena tarafından. Saçları yılana dönüşür, gözleri bakanı öldürür. Lilith’den bile masumdur oysa Medusa. Yılan başlı olmadan önce de güzeller güzeli bir kızdır. Gördünüz mü bizim romantik bulup eğlenerek okuduğumuz mitolojinin zalimliğini. Durun durun! Soğutmayayım hemen sizi bu söylencelerden. Bu efsanelerden bir tanesi var ki pes dedirtiyor insan zekâsına… Bilirsiniz yılan yüzü soğuk tehlikeli bir hayvan olarak anlatır. Oysa Şahmeran efsanesini öğrenince, neredeyse bütün yılanlarla dost olası geliyor insanın. Hoş yılanı gördüğümüz yok ya mesela dedik. Yılanların kraliçesi Şahmeran, kendisine kötülük eden insanoğluna yapabileceği en büyük fedakârlığı yapar. Hükümdarın iyileşmesi için şifa olan kanını ölümü pahasına sunar.’’ Gündelik yaşamımızda pek çok mitolojik isim ve kavramla karşılaşırız. Bunlar; Yunan, Sümer, Mezapotamya, Mısır, Kürt, Türk mitolojilerinden çeşitli isimlerle savrulup gelmişlerdir. İlk başta bunların nereden geldiğini, neyi ifade ettiğini bulup çıkaramßayız. Anlamak için; ağır yazılmış, akademik eserlere başvuralım desek onların içinden çıkamayız. Bir caddeden geçerken; işyerine tabela olarak asılan mitolojik ismin ne olup ne olmadığını sahibine sorsak da doyurucu bir yanıt alamayız. İşte; işin bu yönünü düşünen Gülüzar Özev, bizim için bunları tek tek hepimizin anlayacağı biçimde halklaştırıvermiş… Bize tatlı tatlı, masal gibi okumak kalıyor… (Tanıtım Bülteninden) ) |