Kitap Tanıtımı |
Mütareke yıllarında babası Yunanlılar tarafından casus diye yakalanan Mebrure´nin İstanbul´a kaçışı ve kendini Şişli´deki bir köşkte akrabaları arasında bulduktan sonra yaşadıklarının öyküsü, Sözde Kızlar´da bir toplumun yaşadığı ahlaki bunalımın can çekişleriyle şekilleniyor. Peyami Safa´nın farklı yaşam tarzlarını kültürleri ince ayrıntılarla anlatmadaki ustalığı iyi ve kötü kavramların kesin çizgisiyle belirleniyor. İyliğin, saflığın simgesi Mebrure´nin karşısında kurnazlığın, dalavericiliğin, kötülüğün temsilcileri Nevin, Behiç, Belma...
Bir dönemin toplumsal tablosu her dönemde kendine bir yer bulup, "bugünkü" bir fotoğrafın içinden yansıyabilir mi? Peyami Safa´nın eserleri, bu soruyu koşulsuz bir "evet"le karşılıyor.
Şehirler, yaşam tarzları, görünüşler ne kadar değişse de semtlere işleyen ruh, insanın zayıflıkları, beklentileri, yanılgıları hep aynı kalıyor!
(Arka kapak yazısından) |