Kitap Tanıtımı |
Savaş ve Barış, iki ailenin, Rostov ve Bolkonskilerin kaderleri etrafında 19. yüzyıl Rusyasının bir tablosunu çizer. Andrey Bolkonski genç Nataşaya âşıktır, ama genç kız kendisini kandıran Anatol Kuragin tarafından baştan çıkarılır. Hayalkırıklığı içindeki Andrey savaşa katılır. Babasından büyük bir miras kalan Piyer Bezuhov ise kendini sevmediği, değer vermediği bir kadının, Yelena Kuraginin kollarında bulur. Bu sıra Napolyon, Moskova üstüne yürümektedir... Tıpkı en özgün ve en ilginç kahramanları gibi Tolstoy da hep kendi yolunu aradı, birbirinden çok uzak ve farklı yönlere saptı. Onlar gibi heyecanı, şüpheyi, kederi, ümitsizliği, huzuru ve endişeyi tattı; onlar gibi kıpır kıpır, aşırı, bazen de saftı; tıpkı onlar gibi bütün deneyimlerinde ve bütün hamlelerinde, samimiyet ve doğruluktan asla ödün vermedi. Bu özelliği çağdaşlarının gözünden kaçmadı, hayattayken yaşayan bir efsane oldu. Savaş ve Barış, yazarın dolu dolu beş senesini alan dev bir eserdi: Tolstoy 1863te başladığı romanı 1869da bitirdi. Eserin kurgulanması çok aşamalı oldu, bilinen en az 15 farklı başlangıç denemesi vardı. Yazarın eşi Sofya bıkıp usanmadan metnin yeni halini temize çekti. Tolstoy yazma işinin yanı sıra son derece titiz bir kaynak araştırması yaptı. Yazar, Napoléon dönemi ve Rusya Seferiyle ilgili bulabildiği bütün tarih kitaplarını edindi. Sonraları şunları yazacaktı: Romanımın tarihi kişilikleri konuştuklarında ya da eylemde bulunduklarında, aslında ben hiçbir şey uydurmuyor; elimin altındaki, biriktikçe koca bir kütüphane oluşturan malzemeyi kullanıyordum. Savaş ve Barışın tamamı 1869 yılında altı cilt halinde yayımlandı. Edebiyat dünyasında ses getiren bu romanın başarısı tartışılmazdı. Baskı üzerine baskı yapan eser birçok dile çevrildi. |