Kitap Tanıtımı |
Yıllardır Batı medeniyetinin bu gün geldiği noktayı Müslüman ilim adamlarına borçlu olduğu dile getirildi. Fakat bu konuyla ilgili, derli toplu bir çalışma yapılmadı ve bu mesele meşahhas örneklerle ortaya konulamadı.İşte elinizdeki kitap bunu yaptı yani hangi islam âlimi neyi bulmuştur, ne zaman bulmuştur? Batı ve Batılı ilim adamları Müslümanların yıllar önce bulduğu şeyleri ne zaman fark etmiş ve bunları yeni bir şeymiş gibi nasıl sahiplenmiştir? Bu gibi soruların cevabını bulacaksınız bu kitapta.
Müslüman toplumlarda hastaların ihtimamla tedavi ettiği, onların sağlığına kavuşturulması için hasatanelerin ve aile hekimliğinin kurulduğu bir dönemde, Batı toplumlarında dayak atmanın, hastayı toplumdan sürmenin ve yakmanın bir tedavi yolu olarak kabul edildiğini görüyoruz. Özellikle tıp, fizik ve astronomide Müslümalrın yaşadıkları çağın çok ötesinde olduklarını görüyoruz. Yedi yüz sekiz yüz yıl önce yazılan bazı eserlerin bu gün hala faydalanılan kaynaklar olduğunu hayretle müşahede ediyoruz. Bu noktadan hareketle kitap çağ ve çağ anlayışına yeni bir bakış getiriyor, aynı çağı paylaşarak aynı kültür ve medeniyet seviyesinde olmak anlamına mı geliyor sorusuna cevap arıyor...
Kitapta; Pi sayısının gerçek değerinin, ilk defa El Kaşanî (...-1436) tarafından hesaplandığını, ilk kağıt fabrikasının Abbasi vezirlerinden İbni Fazıl (739-805) tarafından kurulduğunu, pusulanın ilk defa Kabacaki (13.y.y.) tarafından yapıldığını, ilk rasathane ve astronomi merkezinin Hace Nasuriddin Tûsi (1201-1274) tarafından kurulduğunu ve daha birçok ilki bulacaksınız. |