Kitap Tanıtımı |
Bir insânı ta´rîf ve tavsîf eden, onun eserleridir. Üstâd Bedîüzzamân´ın da bu asırda en büyük bir âlim, bir dellâl-ı Kur´ân ve bir müceddid-i dîn olmasının en bâhir bir delîli, Risâle-i Nûr gibi hakíkatli bir tefsîr-i Kur´ân´ın ilhâm eseri olarak onun elinde zuhûr etmesidir. Elhâk, o Zât-ı Nûrânî, eserleriyle, hayâtıyla, ihlâsıyla, mücâhede ve mücâdeleleriyle bir "Asr-ı Saâdet Müslümanı"nı temsîl etmiştir. Dînde ta´vîz vermekle ve bid´aları îcâd etmekle aslâ dîne hizmet edilemeyeceğini bizzât hayâtıyla ve dîne hizmetiyle isbât etmiştir. Eserlerinin hiçbir yerinde ve hayâtının hiçbir safhasında Kur´ân ve Sünnetten ayrılmamış, -ma´zerete binâen terk etmek zorunda kaldığı sakal ve evlenmek gibi sünnetler hâric- müctehidîn-i izâmın temel düstûrlarından ta´vîz vermemiş, Ehl-i Sünnet Ve´l-Cemâat inancı dâhilinde hizmet-i îmâniyye ve Kur´âniyyede bulunmuştur.
Hem o Zât-ı Nûrânî, hayâtı boyunca pek çok tazyîkát, tahşîdât ve sû-i kasde ma´rûz kaldığı hâlde, rahat döşeğinde vefât edip Mele-i A´lâ´ya çıkmasına kadar hıfz-ı İlâhî ve inâyet-i Rabbâniyye altında bulunması gösterir ki; o Zât, Hicr Sûresinin 9. âyet-i kerîmesinin işâretine mazhardır. |