Kitap Tanıtımı |
Platon’un Gorgias’ında, çevremizde kurulması gereken uyumlu denge söz konusudur: “Gökyüzü, yeryüzü, tanrılar ve insanlar, birlikte bir cemaat meydana getirmişlerdir; bunlar birbirlerine dostluk, sevgi, saygı ölçü ve adalet duygusuyla bağlıdırlar. Bilgeler buna düzensizlik veya kural dışılık değil de kozmos veya dünya düzeni demektedirler.” Bu denge günümüzde bozulmuştur. İşte tanrılar, bir süreden beri haber vermeden çekilip gitmişe benzemektedirler. Onların tavır alışlarının yerine, yaklaşık yirmi yıldan beri hükümetlerin kötümser öngörüleri iyi kötü geçmiştir. İnsanların çoğu bu süfli dünyada belli bir dengeyi koruma konusunda tedbirsizlik ve ihmalkârlıklarıyla öne çıkmaktadır. Gökyüzü karışmış, ısınmış, endüstriyel süreçlerin ve bunların yardakçılarının her yere saldığı sera etkisinden kaynaklanan gazlarla bozulmuştur. Yeryüzü, çiftçilerimiz tarafından bir miktar aşırı kullanılmıştır. Platon’un dörtlüsü Tanrılar/Yeryüzü/Gökyüzü/İnsanlar, böylece bir miktar bozulmuşa benzemektedir. Bu koşullarda, gelecek endişesi taşıyan meslekten tarihçilerin görevi, özellikle niceliksel tarih bilgilerini gerçekten talep eden bilim adamlarıyla işbirliği yapmak değil midir? Bu bilim adamları, yakın ve uzak iklim tarihi içindeki araştırmaları esnasında bizim mesleğimize ihtiyaçları vardır. Bu kaçınılmaz ve disiplinlerarası talebe cevap vermek zorundayız. Ve mademki şimdiye kadarki sahifelerde buzullardan uzun uzadıya söz edilmiştir, o halde tarih küresinin, buzulküre ile daha çok ilgilenmesi gerekmektedir. (Tanıtım Bülteninden) ) |