| Kitap Tanıtımı | Parçalanmış iki cesedin başında bulunan Dolunay, olayı 
evinden gören yaşlı bir adam. Yaşlı adamın polise ihbar edişiyle başlıyor her şey.
Hiçbir yerinde tüy olmayan, dilsiz ve nereden geldiği 
anlaşılmayan, hep ağlayan, kırmızıdan korkan,
duvarlara cesetlerin kanıyla rakamlar yazan Dolunay, 
doktor İrem'in gözetimine verildiğinde ilginç olaylar da 
peşinden gelir. 
Binlerce sayfayı bir çırpı da göz taraması gibi okuyup, 
her satırını hafızasına alan İrem, Dolunay'ı anlamaya 
başladıkça dünyanın da bildiğimiz dünya olmadığını 
anlayacaktır.
Çalıştığı büyük şirketin olağanüstü yetkiler verdiği 
Kahraman da, İrem gibi binlerce sayfayı hafızasına her 
harfini kaydeden biridir. 
Arada gözleri kayan, aşırı terleyen, çok su içen, çok katlı 
binaların merdivenlerinden hiç yorulmadan inip çıkan 
Kahraman, kendisindeki bu özellikleri, lüks arabası ve 
lüks dairesindeki ilginç düzenekleri fark ettiğinde, 
kendisinin de şirketin bir projesi olduğunu keşfeder. 
Şirket de tabii ki, kendi projelerini yok etmenin yollarını 
aramaya başlamıştır..
Kahraman'ın karşısına İrem çıkınca, hem büyük aşkları, 
hem ortak mücadeleleri başlar. Hepsinin yolu, kendileri 
için yapılmış olan Kapı'dan geçer.
Her sayfası gerilim, heyecan ve merak dolu bu romanı bitirmeden bırakmak    istemeyeceksiniz. |