Kitap Tanıtımı |
Kara, tehdit dolu sular denizi, derinlikleri, gücü daha bilinmeyen yıkıcı dalgaların birbirinin ardından kabarışıydı bu. Karmakarışık bir halde sallanan şekillerin pişmanlık nedir bilmeyen denizinden, öç almanın seslerinden, acının dokunuşundan etkilenemeyecek derecede sertleşmiş yüzler.
Yalnız, her türlü dehşet, öfke ifadesinin pek belirgin olduğu o yüzler engininde iki takım yüz vardı; her biri yedişerlik iki takım. Öbürleriyle öylesine korkunç tezatlar için deydiler ki deniz hiçbir zaman bu kadar çok unutulmaz yıkıntıyla dolmamıştır. Mezarlarını parçalayan fırtına sayesinde birdenbire serbest kalan tutuklulardan yedisinin yüzleri birdenbire yükseklere, başlar üzerine çıkarılmıştı; hepsi de korkmuştu, şaşkındı; hepsi de sanki Kıyamet Günü gelmiş de çevrelerindekiler kayıplara karışmış ruhlarmış gibi, merak, şaşkınlık içindeydiler. |