Kitap Tanıtımı |
Hayati Sır, şeytanın insanı kendine dönüştürme faaliyetlerini, dijital ruhsuz bir nesil yaratma çabalarını en son teknoloji ekseninde deşifre ediyor. Kötülüğün teknolojik ihtişamını gözler önüne seriyor, maskeleri tek tek kaldırıyor, şeytanın nihai amacının ipuçlarını veriyor. Ama diğer yandan kalbin nasıl korunacağını, kötülüğe karşı acil olarak nasıl birlikte olup saf tutacağımızı, Cennet hayalini aklımızdan çıkarmamak için ne yapmamız gerektiğini anlatıyor. Umudu nasıl canlı tutacağımızı söylüyor. Kullanılan dil ise yeni bir tasavvuf dili. Olabildiğince berrak ve anlaşılır:
Ey hakikat! Söze gelecek olanı getirsin artık bu kalem! Beklemesin daha! Bozsun bu zayıf ama gösterişli oyununu şeytanın
Yoksa her an, daha zorlaşıyor, şeytanın teknolojisinden kurtarmak bu zayıf çocukları Çocuklar neredeyse kendi istekleriyle Cehenneme gitmeyi seçiyorlar büyük bir arzuyla Dumansız ateşin hızını İmkânsız olanın haz zincirini!
Bir an daha yok artık Tüm bağımlılıklardan daha öte bu teknoloji bağımlılığı Ne yapacaksak yapalım, yoksa çok geç olacak
Ey insan! Kalk ve uyar! Kötüler için son vakitler bunlar! Kalem hakikati söze getirecek yeniden
Çok az bir zaman sonra Bunu haber ver herkese
İyiler kendilerini yalnız hissetmesinler
Hayati Sır kimdir?
Hayati Sır olan ben değilim Kalbinde hâlâ bir hakikat taşıyan herkes o olabilir
Dünyadaki bunca zulme, zorbalığa rağmen, ilkyaz gelince, çiçeğe durmuş bir ağaca bakıp, şükredebilen her insan, kalbinde bir hayati sır barındırır aslında!
O zaman işte hayati sır kim, hayati sır ne sorularının da bir önemi kalmayabilir! Yine de asıl merak edilen, hangi sorunun cevabı olmalıydı sizce!
Biz, bugün, geçmişte defalarca ifade edilmesine rağmen, kalbin içinde hâlâ bir sır olarak kalabilmiş, insana emanet edilen bu hayati sırrın ne olduğunu, kalbimizin temizliği ölçüsünde bir defa daha söze getirmeye çalıştık
Ama Hayati Sırrın kim olduğunu, ne olduğunu tam anlamıyla, dün olduğu gibi bugün de bir tek Allah bilir!
Elbette tek bir hakikat vardır! Ve o hakikat, biz ne yazarsak yazalım, Cenab-ı Hakkın izniyle ancak Ona secde eden en sevgili kullarına açılır |