Kitap Tanıtımı |
Kant'ın, kritisizm-öncesi yazılarının en önemlilerinden biri olan "Evrensel Doğa Tarihi ve Gökler Kuramı", aynı zamanda astronomi ve kozmoloji tarihinde bir kilometre taşı niteliğini kazanmıştır. Kant ünlü bir sözünde, biri yıldızlarla dolu gökyüzünün görüntüsü, ikincisi kişinin içindeki ahlak yasası olmak üzere, kendisine iki şeyin dehşet verdiğini söylerken, felsefi çalışmalarının tümünü saran zihinsel dürtüler ve ilgilerden söz etmiştir.
Kozmolojik spekülasyonun Kant'ın düşüncelerindeki rolüne gereken yeri ve önemi vermediğimiz sürece, onun felsefi çalışmalarını kavrayamayız. Güneş sistemimizin, bir tek samanyolu oluşturan çok geniş, ama sınırlı bir yıldızlar sistemine bağlı olduğu; "Samanyolu" dediğimiz şeyin "kendi" samanyolumuzun sadece bir parçası olduğu; bir bütün olarak evrenin, kendi uzay sınırlarımızın ötesindeki pekçok samanyolundan oluştuğu ve her birinin ortak bir evrimsel gelişme şemasını paylaştıkları gibi, bugün artık ahval-i adiden sayılan astronomik bilgilerin tümüne Kant'ın bu yapıtında kabataslak değinilmiştir. Dahası, insanlığın öteki yüce yapıtları gibi, Kant'ın yapıtı da, sürekli ilgi duyulan bir konuyu ustalıkla ve düşünceyi uyarıcı bir biçimde ele aldığı için, önemi sadece tarihsel sınırlar içinde kalmamaktadır. Bu özgün yapıtı incelerken, Kant'ın büyük düş gücünü ve bilim ile dinin çıkarlarına haksızlık etmemek konusunda gösterdiği duyarlılığı olanca canlılığıyla algılayacaksınız. |