Kitap Tanıtımı |
Bu topraklarda bir zamanlar kalabalık bir Ermeni nüfus vardı,
toplumun dokusuna yerleşmişlerdi. 1915te bu doku parçalandı.
Milliyetçiliğin homojen bir ulus, bir toplum yaratmayı arzuladığı
bu coğrafyada, Ermenilere -küçük bir azınlık olmak dışında- yer
yoktu. Oysa yaşanan kıyım, kalan malların paylaşımı gibi üzerine
konuşulmayan ama gayet iyi bilinen olaylar toplumsal hafızada yerini
almıştı. Bunlar anılarda, romanlarda, hikâyelerde ve şiirde bir görünüp
bir kaybolarak varlığını devam ettirdi.
Murat Belge Edebiyatta Ermenilerde, toplumsal hafızada takılıp
kalan, edebiyat aracılığıyla ortaya çıkan Ermenileri inceliyor. Hangi
dönemde, hangi romanda Ermeniler nasıl yer aldılar? Toplumun
olağan bir parçası iken ne zaman düşman oldular? Kıyım,
edebiyatımızda nasıl işlendi? Kıyımın ve mülkiyet transferinin ortaya
çıkardığı yeni dönem, romanlarda nasıl anlatıldı? Osmanlıdan
Cumhuriyete devreden edebî miras içinde Ermenilere ne oldu? Murat
Belge ele aldığı roman ve şiir örneklerine bu soruları yöneltirken, bir
yandan da milliyetçiliğin edebiyatta hangi zihinsel performanslarla
zuhur ettiğini, bastırılanın bilince nasıl çıktığını ve edebî dili nasıl
etkilediğini inceliyor. |