Kitap Tanıtımı |
Şükür Ya Rabbi Aşkının ateşi gönlüme çökmüştü. Davranışlarıma herkes hayret etmişti. Mescid-i Haram, Kabe’de İbrahim (a.s.) makamında mekan bile nasip ettin şimdi. Sana şükürler olsun ya Rabbi. Asya, Avrupa, Afrika, Arap yarımadasını gezdim. Nasip etmeseydin gidebilir miydim? Bana sonsuz nimetler verdin, sana şükürler olsun ya Rabbi. Dünyanı sevenlere delisiniz demedim. Mezarıma ne biçim mezar mı derim. Senden gelen her şeye boynumu eğdim. Sen bana öl de ölürüm ya Rabbi. Azrail’e emrini verdiğin anda sevinç çökecek bana inşallah. Kabrime iki büklüm girdiğim anda melekler naşımı kaldırıp atmasınlar ya Rabbim. Emrine itaat edip sana gelirim. Kendi kendime hep aciz bir kulsun Ayhan derdim. Sen de biliyordun değil mi ya Rabbi. Nasip ettin Habibinin huzuruna vardım. Arafat’ta, Müzdelife’de, Mina’da, Mekke’de, Medine’de, Uhud’da, Hendek’te dolaştım. Mescid-i Haram’ında Kabe’ni kucakladım. Nasıl da acemiydim gördün ya Rabbi. Dünya varlığımı dünyada miras bırakıp artık ahretinde seninle olacağım. Söyle Azrail’e canımı alsın. İnan ki tükendi sabrım ya Rabbi. Şimdiye kadar neredeymişim ben. Maneviyatla daha evvel tanışabilir mişim meğer. Cennetine girebilirsem şayet köşk, huri, gılman, kevserini istemem. Sırtıma bir abam olsun yalın ayak dolaşsam yeter ya Rabbi. (Tanıtım Bülteninden) ) |