Kitap Tanıtımı |
"Kendin gibi yaşamayı başarabileceğin bir şato yarattın içinde, ancak sızmaları engellemeyi başaramadın yine de. Adını koyamadığını mutluluğa giden yollarda kayboldun. Yalancı rüzgarlar konuk oldu dallarına daha çok. Sahte gülüşlere yer yoktu hayatında, şaha kalkmış sevinçlerinin hemen yanında, yakıcı bir hüzün de bulunurdu duru bakışlarında. Berbat bir acemi olarak atıldın kavgalarına. Nedeni buydu belki de, yolunun düştüğü her cephede aldığın yenilgilerin. Kaçıklardı aslında küçük kız, kanayan kentlere yaptığın yolculukların.
Ne yaparsan yap, ama büyümeye kalkma sakın küçük kız. Büyürsen, şaşkın, hesapsız, acemi, özgürlüğe bile bağlanmaktan korkan bir gezginin daha kaybedecek dünya..."
"Büyüme Sakın Küçük Kız"ın sayfalarını çevirdikçe, bu ülkenin kentlerine yolculuklara çıkacaksınız. Bir yazı dağ başlarında vurulup düşen bir delikanlıya götürecek sizi. İçiniz acıyacak. Bir yazıda içinizdeki katille yüzleşirken birkaç sayfa sonra ölüme meydan oku yan bir aşka tanıklık edeceksiniz. Bir öyküde su katılmamış bir yalnızlığı yaşa yacak, bir başkasında kendi içinize doğru yürüyüşe geçeceksiniz.
Acılarıyla, özlemleriyle, aşklarıyla, yalnızlıklarıyla, hüzünleriyle, savrulmalarıyla, çocukluklarıyla, korkularıyla, iç çatışmalarıyla bizim insanımızı bulacaksınız akıp giden satırlarda.
(Arka Kapak`tan) |