Kitap Tanıtımı |
Ünlü siyaset tarihçisi G. Mosca, “İnsanları aldatma sanatı üzerine özel bir kitap yok. Bu önemli konuda birkaç inceleme yazılsa iyi olur.” demişti. Demokrasi, R. T. Erdoğan’a göre “Gidilecek yere varıldığında inilecek tramvaydı.” Trump, anketlerde gerideyken “H. Clinton IŞİD’in kurucusuydu” gibi bariz yalanı Facebook’ta 50 milyon seçmene yayarak kazandı. Hal böyleyken, kuramında bile paradoksal olan “kutsal inek” demokrasi bir serap, ambalajı parlak içi kof bir düzen; egemenlerin kirli amaçları için kullandıkları bir maşa değilse nedir? Davranış psikolojisinin konusu olan “insana özgü” zaaflar var. Siyaset “mühendisleri” (ve satıcılar) demokrasinin yumuşak karnı olan bu psikolojik zaafları, bize fark ettirmeden kendi çıkarları için kullanıyorlar. AKP hep seçmen psikolojisini kullanarak kazandı. Suni gündemlerle halkı yönlendirdi. “Öğrenilmiş çaresizlik” yöntemiyle muhalefet sindirilirken RTE “tek adam” oldu. Kitapta bu tür politik uygulamalar sistemli irdelendi. Ülkeyi değil algıları iyi yöneterek seçim kazanıldığı gösterildi. Ve algıların nasıl yönlendirildiği son Korona salgınında bir daha görüldü. Bu “aykırı/ezber bozan” kitapla Mosca’nın dileğinin fazlası yapıldı. İncelemekle kalınmadı, günümüzün çoğunlukçu demokrasilerinin eksilerini gideren bir “partisiz halk yönetimi” de kurgulandı. Başka da bu amaca yönelik tasarımların üretilmesi dileğiyle... (Tanıtım Bülteninden) ) |