Kitap Tanıtımı |
Bir mantar tıpa suda nasıl sürüklenirse, o da öyle sürükleniyordu. Vücudu dimdik, başı yukarıda karşıya bakıyor ve gördüğü şeyler işittikleriyle, hissettikleriyle, hatıralarla, düşüncelerle, tasarılarla iç içe geçip birbirine karışıyordu. Kendisi olmaktan, orada olmaktan memnundu; yine bu kilisede gerçekleşen ilk Kudas ayininden bu yana yaptığı şeylerden, evlendiğinden beri yaptığı şeylerden memnundu - bir Cumartesi günü evlenmişti, o gün sırf Notre-Dame de Bon Port kilisesinde tam yedi nikah töreni yapılmıştı... Başını eğmesi, gözlerini indirmesi gerekmiyordu, oğlu yanındaydı, denizci kıyafeti giymiş üç yaşında minik bir adam, o da babası gibi ciddi bir ifadeyle karşıya bakıyordu. Cardinaud'nun sevinci ciddi bir sevinçti; orgun sesi de ciddiydi, günlük kokusu da, büyük Pazar ayini için kilisede toplanmış yığınla insanın sessizliği de. (Kitabın Girişinden) |