Kitap Tanıtımı |
"Belki şöyle. Alışılagelmiş kurallarla tanımlanamayan, tutkunun çekim gücündeki acıyı sıra dışı biçimlenmenin zorluğunu, çok yönlü olmanın zenginliğini, araştırmacılığın keskin dürtüsünü bilen, bilimsel kuralları sanata uygulayan, sanatsal yaratıcılığa sığınıp gönlünü yücelten imge dünyasında dilediği gibi gezinebilen, haşarı bir çocuk: Bülent Tarcan"
Kitaptan...
Bülent Tarcan (23.08.1914 - 16.02.1991) Türk Beşleri´nden sonraki ilkkuşak bestecilerindendir. Çapa Tıp Fakültesi´nde kurulan Nöroşirurji kürsüsünün ilk şefi olan Tarcan´ın yaşamı, hep tıp doktorluğu, hem de büyük senfonik yapıtlar ürettiği müzikle iç içe geçmiştir. Her iki mesleği de bir arada yürüten bu sıra dışı Cumhuriyet aydını, 1. Dünya Savaşı sırasında doğmuş, çocukluğu ve ilk gençliği askeri doktor olan babasıyla Şam, Çorlu, Urfa, Ankara, İzmir gibi yerlerde geçmiş, Atatürk´e hayran, ulusal duyguları son derece güçlü bir bilim ve sanat adamıdır.
Bülent Tarcan, 1920´li yıllarda, askeri doktor olan babasının görevi nedeniyle bulunduğu Urfa´nın yoksul koşullarında merak sarmış müziğe. Kendi kendine keman çalmayı öğrenen ve daha on iki yaşında Wagner tarzında bir opera besteleyen Tarcan, her ne kadar Carl Berger, Cemal Reşit Rey gibi sanatçılardan dersler alsa da aslında kendi kendini yetiştirmiş bir üstün yetenektir. Kendi anılarına dayanılarak roman tadında yazılan yaşamöyküsünde, Türk tıp tarihiyle çağdaş müziğimizin tarihinden çarpıcı kesitler bulunuyor. Hep "güzel"e açılan bir yaşamın peşinde olmuş, örneğine az rastlanılan bu sanatçımızın, bu kitapla tekrar gündeme geleceğine ve müziğinin daha sık çalınmasına vesile olacağına inanıyoruz. Kitaba ekli kompakt diskte bestecinin bir zamanlar TRT haberlerine sinyal müziği olan 3. Suit´i, kızı Hülya Tarcan solistliğinde Piyano Konçertosu ve kendisiyle Evin İlyasoğlu´nun yaptığı söyleşi yer alıyor. |