Kitap Tanıtımı |
Kendini Paris'in renkli kalabalık caddelerine vuran anlatıcı, bakışına değen ne varsa gizeme dönüşen bir avare kesilmiş gezinirken bir anda gözüne şüpheli bir yabancı ilişiyor. Kanarya sarısı pardösüsü içinde, Gogol öykülerinden fırlamış bir memuru andıran bu adamın çok geçmeden avını arayan bir yankesici olduğunu fark ediyor. Ve bir yanda zanaatın gönül çelen büyüsü, diğer yanda vicdan ve ahlak duygusu ikilemiyle kendini beklenmedik bir maceranın içinde buluyor.
Dickens'ın Oliver Twist'inden Robert Bresson'un Pickpocket'ına uzanan çizgide atlanmaması gereken bir uğrak.
"Çünkü sanatın hiçbir türü gerçeğin en yoğun anıyla boy ölçüşemez." |