Kitap Tanıtımı |
Batıda Aydınlar hakkında ilk kapsamlı eleştiri XX. yüzyılın başlarında Julien Bendadan gelir. Bendaya göre, aydınların hakikat duygusu artık zayıflamıştır. Onlar, şimdilerde siyasi ihtirasların güdümündedirler. İktidarın muhalif görünen sözcüleridir. Esasen kendi gruplarının çıkarlarını kollamak adına da sonsuz bir kin ve nefret beslerler.
Bendanın tanımına göre gerçek aydınlar kazığa bağlanıp yakılma, sürgüne gönderilme, çarmıha gerilme riskine girmek durumundadırlar. Bu yüzden de sayıları çok olamaz, gelişimleri belli bir rutine bağlı olamaz... Bendanın tasarladığı biçimiyle gerçek aydın imgesinin hala çekici ve güçlü bir imge olduğuna benim şüphem yok.
- Edward W.Said, Entelektüel-
Bendanın anlattığı entelektüeller alelade insanlar ya da sıradan okumuşlar gibi maddi kazançla ilgilenmezler. Şahsi çıkar peşinde koşmak, ikbal ve mevki gayreti içinde olmak onların işi değildir. Onlar siyasal iktidarın yakını olmak için el etek öpmezler. Güçlünün uydusu değil, zayıfın savunucusudurlar. Zengin sofralarından yemlenmek için şaklabanlık yaparak kralın soytarısı rolüne soyunmazlar... Siyasal iktidarın kusurlarını, otoriteyi kötüye kullanmasını kınarlar ve bunu topluma haykırırlar... İşte, bu kabilden özelliklerle bezediği entelektüellerin dönemin siyasi gelişmeleri karşısında ilkesiz davranışlarının yarattığı infialle Benda sözünü esirgememiş ve aydın ihanetinden söz edebilmiştir.
- Nur Vergin, Doğu Batı, Entelektüeller III- |