Kitap Tanıtımı |
"Sonsuz aşk ihtiyacı gerçek tatminini bulamaz" ve "aşk mutlak olanı uyandırır ve onu tatmin etmez".
Dünyada beklentime son vermeye yetecek hiçbir şey yok. Yaşamdan beklediğimi ve içimde umutsuzca beklenmeye devam edeni tatmin edecek hiçbir şey gelmeyecek başıma. Ve hatta, kafamın içinin yüzdüğüm denizden daha engin olduğunu sezdiğimden, beni mesken edinmiş arzunun her halükarda bana yanıt olarak sunulabilecek her şeyden sonsuzca daha büyük olduğunu biliyorum. Ya da nihayet ve bir sırrı ele vermek adına: eminim ki dünya, içimde bulunduğunu söylemeye mecbur olduğum sevme ihtiyacını doyurabilecek hiçbir şey barındırmaz...
Ben bütünüyle ancak kendilerini bütünüyle tatmin edemeyeceğimi düşündüğüm ve aynı şekilde beni bütünüyle tatmin edemeyeceklerini bilen kişileri sevebilirim. Bu üzüntü bir kez bilindi mi artık üzüntü değildir. Kuşkusuz Antonio Porchia'nın (aşktan en doğru biçimde bahsetmiş adamlardan biri), tek ve kısa yazısında anladığı da budur şöyle dediğinde: "Üzgün, daha az üzgünsün. Üzgün kal..."
Aşk aşağı yukarı umutsuzluk gibidir. Kusursuz umutsuzluk üzerine hiçbir zaman hiçbir şey denmemiştir. Kuşkusuz korku salan, kalbi ölümüne durduran ve normalde ölümden kaçıran hamle kadar güçlü bir hamle ile ölmeyi dileten bir umutsuzluk var. Bu içimize doğabilir, matemine bahsine girebiliriz. Hiçbir kusursuz umutsuz kendini dillendirmek için burada olmadı. Umutsuzluğun tanımında mutlak sessiz olmak var.
-Dionys Mascolo- |