Kitap Tanıtımı |
Pınar Kür, bu üçüncü romanında, bir cinayet olayının çevresinde Asılacak Kadını irdeliyor. İşlenen bir cinayet sonucu asılarak öldürülmesine karar verilen ve hep susan bir kadın için değişik boyutlarda görüşler ve yargılarla örülen bu romanı, değerli eleştirmenimiz Füsun Akatlı, şöyle değerlendiriyor :
Her biri kendi iç bütünlüğünde, alabildiğine öznel tutulan üç söylem: Çıkarını ´ortak bilinç´in çıkarıyla bütünleştirmiş Faik İrfan Elverir´in insanlıktan soyutlanmış söylemi. Cinsel bir nesne, somut bir çaresizlik, tam bir kurban konumuna yargılı Melek´in, sesi olmayan söylemi. Ve şaşkın, toy bir iyiniyetin çıkmazında bocalayan Yalçın´ın edilginliği aşamayan bilincinden yansıyan söylemi. Bu üçünün, romanın ana sözü bakımından, neredeyse önemini yitiren bir kilit olay (yalı cinayeti) çevresinde sarmallanmasından, bir o kadar nesnel bir mesaja ulaşılıyor. Pınar Kür´ün, yürekli bir toplumsal eleştiriyi yazının olanaklarıyla bağdaştırdığı bu roman, kadının, dolayısıyla da elbet insanın onurunu tehdit eden yozlaşmışlıktan bir kesiti sorguluyor. |