Kitap Tanıtımı |
4+4+4 NEDİR?
Öncelikle salt eğitim alanında, hele din öğretimi alanındaki bir düzenleme değildir.
4+4+4, din soslu bir sosyal mühendisliktir.
Eğitimde sosyal devlet ilkesini alt gelir gruplarındaki yurttaşlarımız aleyhine geriletecek düzenlemeleri hayata geçirecektir. Bu kesimlerin kız ve erkek çocukları, lise çağında örgün eğitim zorunluluğunun kalkmasıyla, çalışarak okumaları yönünde bir mahalle baskısının ortasında bırakılacaktır. Çalışarak okumaları da, yaşıtlarıyla zaten eşit şartlarda girmedikleri üniversite sınavında, alt gelir sahibi kesimlerin çocuklarını hepten üniversite okumaktan alıkoyacağından, örtülü bir kast sistemine kapıları açacak bir düzenlemedir 4+4+4. O yüzden ki, alt gelir grupları için 4+4+4ten ancak çocuk işçiler ve çocuk gelinler düşer.
4+4+4ü dindar nesil yetiştireceğiz söylemini ele almadan değerlendirmek mümkün değildir. Ancak, burada amaçlananın salt dindar yurttaşlarımızın çocukları için talep ettikleri birkaç dersi müfredata alma çabası olduğunu düşünmekse çok sınırlı bir bakış açısı olacaktır. Çünkü 4+4+4, din soslu bir sosyal mühendisliktir. İktidarın, kendisinin ve sağ-muhafazakâr ardıllarının bundan sonraki 50 yılını garantiye alacak şekilde, artık olabildiğince tüm eğitim sisteminden kendi seçmenini yetiştirebilmeye yönelik projesini hayata geçirmesidir. Bunun için de Milli Eğitim, iktidara seçmen yetiştirecek şekilde yeniden formatlanmak, dizayn edilmek istenmektedir. Ancak bu da sınırlı bir bakış açısı olabilecektir. Çünkü iktidar için İHLler ve örgün eğitime getirilen din derslerinin önemi, çocuklara dini bilgileri kazandırmasından çok, muhafazakâr seçmen yetiştirmesinden kaynaklanır. Bu da ancak daha iyi bir kaynak bulana kadar bu kurumlara verilen geçici bir önemdir.
dindar nesil yetiştirme çıkışını, kendilerine seçmen yetiştirmek şeklinde de okuyabiliriz. Bu ise, apaçık şekilde yeni nesli kendine oy verecek şekilde formatlama çabasıdır. Yani sözün özü 4+4+4, din soslu sosyal mühendisliktir. Başka bir şey değildir.
İktidarın 4+4+4 ile sağ-muhafazakâr seçmen yetiştirmek dışında, bir B planı var mıdır, oy için her şey mübah mıdır diye sormak durumundayız.
* * *
Bu ise, kendilerini toplumun zencileri olarak takdim ederek yoksul yurttaşlarımızdan oy alıp iktidar olanların, 4+4+4 teklifiyle artık hep kendilerini yukarıda, alt gelir gruplarını aşağıda tutacak bir toplum mühendisliğine giriştiklerini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu teklif 28 Şubatın rövanşı değil, fakirden alıp zengine verme, yani alt gelir gruplarının eğitim yoluyla üst toplum tabakalarına çıkabilme gibi, belki en az oy vermek kadar önemli olan demokratik haklarından birini kısıtlayıp, kendi seçkinlerinin önünü açma arayışıdır.
Ancak bu velilerin tereddütlerini kız çocuklarını örgün eğitim içerisinde kalmalarını sağlayarak gözetmek mümkünken, dershane sektörüne özel okula dönüşmeleri ve bu ev okul sistemine de entegre olmaları durumunda devlet olarak özel okullardan- tıpkı sağlık sektöründe olduğu gibi- hizmet satın alınabileceği müjdelenmektedir.
Hâlbuki devlet okullarında kalite ve kapasiteyi arttırma seçeneğinin göz ardı edildiği 4+4+4 teklifi, özel sağlık sektörüne yapılmakta olan devlet katkısı şeklindeki modelin eğitim sektörüne de taşınmasına yöneliktir.
* * *
Kaldı ki, 4+4+4 ile ortaya çıkan çocuğunun dinini öğrenmesini istiyorsan İHLye gönder çözüm(süzlüğ)ünün, eleştirel yaklaşanları geçtim, çocuğunun dinini öğrenmesini istese de, İHLye göndermek istemeyen velilerin taleplerini bile yok saydığı ortadadır.
Ayrıca 4+4+4ün velileri hiç olmadıkları kadar mahalle baskısı altında bırakacağı da açıktır. Çünkü çocuğuna dini bilgileri aldırtmayan veli şeklinde toplumda damgalanmama endişesinin yanında, küçük çocukları da velilerinin bu tercihleri yüzünden siyasi tartışmaların ortasında bırakabilmesi, okulları politize etmesi riski de söz konusudur.
4+4+4 teklifi içerisinde çocuğunuzu dini ağırlıklı programa/İHLye gönderir misiniz? sorusunun giderek AKPli misiniz, değil misiniz sorusuna dönüşmesini engelleyecek önleyici mekanizmalar yoktur. Burada, çocuğunu dini ağırlıklı programa göndermemenin veliler için yararlandıkları sosyal yardımları kaybetmekten tutun, hak etmiş olsalar da görevde yükselip yükselemeyeceklerine kadar etkisi olabileceği endişesi oluşabilecektir. Böyleyken, bitaraf olup çocuğunu İHLye göndermeyen veliler bertaraf mı olsun?
* * *
4+4+4ten alt gelir gruplarındaki yurttaşlarımızın payına ancak çocuk işçilik ve çocuk gelin olmak düşer. 4+4+4ün kazananı halk değildir.
4+4+4 ile göreceğimiz ellerinde tabletlerle kala kalmış çocuk işçiler ve çocuk gelinler olabilecektir.
4+4+4 ile lise çağında getirilen açık lise olanağı ile alt gelir kesimlerinin çocukları çalışarak okurken, tabletten eğitim bekler bir duruma getirilebileceklerdir.
4+4+4 teklifi, yoksul yurttaşlarımıza sadece işçiysen işçi kal demektedir.
* * *
Bu nedenledir ki, bugün getirilen
4+4+4ten her şey çıkar, çözüm çıkmaz...
Çünkü değişmeyen gerçek çok nettir:
İktidarlarla-güçle her şey olur, ama haklı olunmaz
Öyle ki, mevcut haliyle 4+4+4 sadece İHLleri olabildiğince yaygınlaştırarak oralarda kendi sağ-muhafazakâr seçmen tabanını yetiştirme arayışı, yani bir siyaset mühendisliğidir 4+4+4ün tekerrür ettirebileceği tehlike ise, sadece iki başlı bir eğitim sistemi yaratarak, ülkemizde yeniden iki farklı aydın tipi yetiştirmekle kalmayacaktır. Bunun yanında cumhuriyetin alt gelir gruplarına sağladığı eğitim yoluyla üst toplum kesimlerine çıkma olanaklarının büyük oranda elinden alınması en az iki başlı eğitim oluşması riski kadar önemli bir sorun kaynağıdır.
* * *
4+4+4ÜN ÖMRÜ
4+4+4 düzenlemesini ne kadar eleştirsek de, bu düzenlemeyi sadece eleştirmekle yetinmek, yapılabilecek en büyük bir hatadır. Öyle ki, 4+4+4ün toplumdaki karşılığının din öğretimi alanında çözülememiş sorunlar olduğunu görmek ve 4+4+4ün getirdiği sorunları gerçekten çözebilmek için, din öğretimi alanında tüm tarafları tatmin edebilecek bir çözüm sunmak gerekmektedir. Her ne kadar bunca yeni sorunlar yaratsa da, 4+4+4ün ömrünü belirleyecek olan, yaratacağı sorunlar değil, din öğretimi alanında uygulanabilir bir çözüm ge |