Kitap Tanıtımı |
Sevmeyeceksin, hırpalanmayacaksın, yıpratılmayacaksın çünkü her sabah sen dişlerini fırçalarken o aynaya bakıyorsun ve o zaman nefes aldığın için şükrediyorsun. Seni duyguların yönetiyor. Mantığının nerede olduğunu kaybetmişsin, bulamıyorsun. Bu yüzden başarısızsın. Ne işte, ne aşkta, ne de arkadaşlıkta. Seni kullanmayan, duygusallığına tecavüz etmeyen kaç kişi var? Bir elin parmağı kadar var mı mesela? Sürekli tırnaklarını yiyen bir kız çocuğu vardı. Konuşmaya korkan, insanlardan çekinen. Kendini beğenmeyen. Güzel kız arkadaşların en iyi dostu, şişman arkadaş. Dolmuşa binince parasını uzatmaya çekinen. Topluluk içinde yüksek sesle konuşamayan. Konuşmaya çalışınca sesi kısılan. Ben o kız çocuğundan bir kadın yarattım. Hakkını savunan, yüksek sesle konuşan. O kadından da başka bir kadın yarattım. Daha dingin, daha kendine güvenen. Gereksiz konuşmayan, herkesi sevmeyen. Ben yeni bir kadın yarattım “Hayır” demeyi öğrenen. Ben yaşamaya yemin ettim... (Tanıtım Bülteninden) ) |