Kitap Tanıtımı |
Doğu ülkelerinin masallarında sıkça rastla-dığımız bu efsanevi kuş, yeniden yapılan-manın bir sembolü olarak hala aramızda bulunmaktadır. Bizlerin ninelerimizden, an-nelerimizden dinlediğimiz, kimimizin çocuk-larına anlattığı tadına doyum olmayan ma-sallardaki güzel kuş, gerçekten yaşadı mı bilemiyoruz. Bildiğimiz şudur ki binlerce yıldır hakkında anlatılanlar, onun bilmediği-miz bir tarihte insanlara en zor anlarda yar-dım etmesinde bir gerçeklik payı olduğu-dur. Ondan medet umulur, kahramanlar islerinin en zor anında onu karsılarında bu-lur, asla hayır! yanıtı almazlar.
Güneşin sembolü olarak her gece ölür, her sabah yeniden doğar, ölümsüzdür, daima yenilenir ve güçlenir. Hazinelerin malda ve mülkte olmadığını, insanın kendisinin her gün yeniden doğmakta olan güneşle birlik-te dogması, kendini yenilemesi, özündeki güçle her türlü zorluğun üstesinden gelme-sinde olduğunu öğretir bize. Her sonun bir başlangıcı olduğunu, yeniden daha da güçlü doğma olanağının olduğunu anlatan bu kuşun enfes şarkısını dinleyip, onu örnek alacak olursak, hayat bize mucize-lerin sadece masallarda olmadığını gös-terecektir.
Kaldı ki, hayatın kendisi tamamıyla bir mucizedir, eskinin kaynaklarından yeniyi yaratmak gerçek bir mucizedir. İnsanın en ümitsiz anında toparlanıp dimdik aya-ğa kalkması için, olanaksız görünen ko-şullarda bile, eğer yenilenme ve büyüme gücü kullanılırsa yeniden Anka Kuşu gibi doğmak olanaklıdır, yeter ki umut, inanç, özveri ve çaba olsun. Çalışma olmadan ayağa kalkmak, küllerinden silkinmek ola-naklı değildir. |