Kitap Tanıtımı |
Metni kurarken, zamanın dil ve üslûb hususiyetlerinin muhafaza edilmesi endîşesinden ziyâde, eserin bir tarih kaynağı oluşu göz önünde tutularak, filolojik cephesi ikinci plânda mütâlâa edilmiştir. Başta Râşid Târihi olmak üzere, devrin diğer kronikleriyle yapılan karşılaştırmalarla, köşeli parantez içeresinde bâzı boşluklar da doldurularak veya yanlışlar düzeltilerek metnin kolay kullanılması sağlanmak istenmiştir.
Araştırmamızın ikinci safhası, Zübde-i Vekayiât'ın tahliline ve kaynak tenkidine hasr edilmiştir. Burada önce, hakkında pek fazla bir şey bilinmeyen Sarı Mehmed Paşa'nın tarihçi şahsiyetine ışık tutabilecek olan devlet hizmetlerinde geçen ikbâl ve bahtsızlık yılları, mâlî hizmetleri, siyâsî ve askerî faaliyetlerine temas olunmuş; sonra, hacimli ve mufassal bir Osmanlı tarihi olan eseri üzerinde durulmuştur. Eserinin tahlil ve tenkidinde de, evvelâ tavsifleri ve aralarında mukayeseleri yapılan Zübde-i Vekayiât nüshalarının kıymeti belirtildikten sonra, kaynaklarının tesbitine çalışılmıştır. Müellif tarafından sonradan çıkarıldığı anlaşılan ve orijinal olmayan, Osman Gazi'den IV. Mehmed'in cülusuna kadar gelen ilk kısmın, Tâcü't-tevârîh ve Ravzatü'l-ebrâr'dan hulâsa edildiği belirtildiği hâlde, asıl metnin kaynaklarından hiç bahsedilmemesi yüzünden, aynı devrenin vak'alarını anlatan eserlerle mukayese olunarak, kısmen de olsa bâzı kaynakları ortaya çıkarılmış; müellifin tarihçiliği ve tarih anlayışı belirtilmeye çalışılmış; eserin, müellifinin içinde yaşadığı olayları ihtiva etmesi sebebiyle, daha ziyâde müşahedelere ve rivayetlere dayanılarak kaleme alındığı, dolayısiyle orijinal ve ilk elden bir kaynak olduğu tesbit edilmiştir.
Zübde-i Vekayiâfm tesirleri, daha doğrusu Râşid tarafından kullanılması konusu, çalışmamızın mühim bir bölümünü teşkil etmiştir. Diğer tarihçilerin istifâde etmediği tesbit olunan Zübde-i Vekayiât'ın Râşid Tarihi ile satır satır mukayesesinden hâsıl olan neticeler tesbit ve dolayısiyle iki eserin literatürümüzdeki gerçek yerleri tayin edilmeğe çalışılmıştır. -Dr. Abdülkadir ÖZCAN |