Kitap Tanıtımı |
Herkes düşüncesini savunur ve onaylanmasından hoşnutluk duyar. Fakat hangi görüşte olursanız olun haklı olduğunuz birtakım gerçekleriniz olabilir. Zilan Deresi'nde yaşanılan olayları yok saymaya; örtbas etmeye, hiçbir kalem ve düşünce yetmeyecektir. Yapılan ölümler yetmiyormuş gibi yirmi yıl boyunca yasak bölge olarak ilan edildi. Sağ kalanlara verilen ödül ise yerinden yurdundan sürgün edilmekti. En ağır cezaya tabi tutuldular. Zilan bölgesindeki bazı olaylara şahit oldum. Göremediklerimi ise şahit olan insanlardan dinledim. Bazı insanlar türküyle acısını paylaştılar. Gözyaşı döküp anlatanlar da oldu. Kelimeler boğazında düğümlenen de oldu. Ama yetmiyormuş gibi bir de dönemin gazete manşetleri zafer kazanış gibi bir hava içerisinde aktarıyordu yaşanılanları. Ölen çocuk, kadın, yaşlı ve savunmasız insanlar değil de hepsinin isyancı olduğu algı operasyonu yapılmaktaydı. Türk ve Kürt halkları tarih boyunca birbirlerine gerek ihtiyaç gerek destek olma gerekse hep dayanışma içerisinde oldular. Bunu iş gereği için kısa sürede gerçekleştirip sonradan yok sayma, inkâr etme gibi şeyler de oldu. Maalesef bu yüzden tarih boyunca sürekli hesap vermek zorunda kaldılar. Siz de acının tarifini yaşamak istiyorsanız Zilan'daki havayı teneffüs edin. (Tanıtım Bülteninden) ) |